Başbakan Yardımcısı ve Vekili Bülent Arınç'ın Gezi Parkı olayına sıcak yaklaşımı, özür dilemesi, gerilimi azaltacak bir umut yarattı.
Ancak bunun direnişi sürdürenlerce algılandığına ve algılanacağına pek ihtimal vermiyorum. Bunun en önemli göstergesi de Taksim Platformu'nu temsil edenlerin kimliği ve yayınlanan bildirinin dili...
Daha önce de yazdım, bu hareketi, başlatanlar ağırlıkla Alper Görmüş'ün deyimiyle 90 kuşağı ve bizlerden daha "özgür" yetişen gençlerden oluşuyor. Samimiyetle şehrine sahip çıkan ve "beni dikkate al" diyen gençler bunlar...
Ancak Taksim Platformu'nun ortaya koyduğu talepler ve bildirinin dili Gezi Parkı'nda samimi ve sivil bir tepki ortaya koyan "yeni kuşağın" inisiyatifi kaybettiğinin işareti.
Önceki gün Başbakan Vekili Arınç'la görüşen isimlere bakın. O isimlerin hangisi "yeni kuşağı" temsil ediyor?
Şehir Plancılar Odası temsilcisi mi? Yoksa Mimarlar Odası veya İstanbul Tabip Odası temsilcisi mi?
Şaşırdım doğrusu, Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu mu? KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul veya DİSK Genel Başkan Yardımcısı Celal Ovat mı yeni kuşağın temsilcisi?
Bu kurumlar da bu isimler de, bu ülkede ve bu şehirde işlenen günahlarda pay sahipleri. Eğer bugün güçlü bir sivil toplum hareketi yoksa bunda bu yapıların vebali çok büyük. 28 Şubat unutulmadı.
Bildirinin dili de gençleri yansıtmıyor. Samimi ve sivil bir hareketin taleplerini aşan çok şey var o bildiride. Gezi Parkı'nın park kalması, polis operasyonuna karar verenlerin istifasının istenmesi, gözaltına alınanların salıverilmesi tamam ama işi Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü ve yeni havaalanı gibi Türkiye'yi dünyaya taşıyan projelere kadar götürmek akla başka soruları getiriyor.
En önemlisi de bu eylemi fırsat bilip başta İstanbul olmak üzere birçok şehri tahrip eden şiddet üretenlere ilişkin bir tespitin yapılmaması. Başbakan Yardımcısı Arınç, hükümet adına polisin yaptıklarından dolayı özür dilerken, platform neden aynı şekilde şiddeti kınayan bir yaklaşım göstermedi?
Bunu daha işin başındayken yapmıyor ve yapamıyorsan "masumiyet ve samimiyetten" söz edilebilir mi? Taksim Gezi'ye samimiyetle çıkan gençler, çevrelerini kuşatan bu eski siyasi akılla aralarına mesafe koymazlarsa işleri zor.