CHP'nin yerel yönetimlerde eğer bir kalesinden söz edilecekse o hiç kuşkusuz İzmir'dir.
İzmir'in geçmişinde merkez sağ başkanlar olsa da son dönemlerde, özellikle de AK Parti iktidarından sonra CHP çevresinde bir bloklaşma olduğu çok açık. Tıpkı İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerin merkez ilçelerinde olduğu gibi.
Bu durum CHP'nin avantajı gibi algılansa da aynı zamanda giderek merkez ilçe ve kıyılara sıkışmasıyla da en büyük dezavantajı olarak görünüyor.
Tabii bu Türkiye partisi kaygısı taşıyan CHP'liler için geçerli. Ötekilerin böyle bir derdi yok. Hatta İzmir gibi garanti yerler haddinden fazla siyasi aktörün iştahını kabartıyor. "Nasıl olsa alırız" havası var.
Bu havaya kapılanlara gelince... En rahat yer olmasına rağmen gerilim rüzgârları esiyor İzmir CHP kulislerinde. Mevcut başkan Aziz Kocaoğlu'nun tahtına göz koyanlar daha şimdiden kılıçları kınından çıkarmış hatta sahaya çıkmışlar bile.
Sürpriz isim ise Meclis kürsüsündeki "ırkçı konuşması"yla gündeme gelen Prof. Dr. Birgül Ayman Güler. İzmir'de Güler eksenli "derin" bir operasyon yürütülüyor: "Ulusalcıların kalesi İzmir'i ne yapacağı belli olmayanların elinden alalım." Hedef de belli: Aziz Kocaoğlu... Kocaoğlu da bunu biliyor.
Tabii işin bir de genel merkez boyutu var. Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın'ın parti adına yaptırdığı kamuoyu araştırmalarında Aziz Kocaoğlu'nun oyunun yüzde 14 çıkması ciddi bir "tavır" olarak yorumlanıyor. Başkan Kocaoğlu'nun da yakın çevresine "Günaydın beni istemiyor" dediği biliniyor.
Anladığım kadarıyla Günaydın-Güler arasında kurulan "ittifaka" karşı Kocaoğlu da yüzünü İzmir'in çevresine dönüyor. Bir anlamda CHP'yi yeni kitlelerle buluşturmaya çalışıyor.
Sonucu seçimlerin yaklaşmasıyla göreceğiz ama bu kapışma, büyük olasılıkla aday olacağını aylar önce açıklayan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın şansını artırıyor.
Bakalım CHP, İzmir'de kimi seçecek? O seçim ister istemez AK Parti'nin de iddialı olup olmadığının işareti olacak.