Kadir Has Üniversitesi'nin yaptırdığı yıllık kamuoyu araştırması, çok ayrıntılı ve ilginç eğilimlere ışık tutuyor.
Bu araştırmayla Türkiye toplumunun son bir yılda kimlik meselesinden siyasi eğilimlere birçok konuya nasıl tepki verdiğini görüyoruz.
Benim dikkatimi çekense partilere karşı toplumun verdiği tepki. Bir tarafta 10 yıldır iktidarda olan AK Parti, onun karşısında ise farklı eğilimleri temsil ettiklerini ileri süren CHP, MHP ve BDP var.
Meclis içindeki üç muhalefet partisinin de ana stratejisi AK Parti'nin son yıllarda "Türkiye'yi kötü yönettiği" tezi üzerine kurulu.
İşte kamuoyu araştırmaları bu tezin doğru olup olmadığını görmemizi sağlıyor. Şimdi gelin siyasi partilerin ve liderlerinin son bir yıllık performansına bakalım.
Başbakan Erdoğan ve AK Parti'nin başarı durumu şöyle: Başbakan Erdoğan'ı 2011'de başarılı bulanların oranı yüzde 45, 2012'de ise yüzde 42.5.
AK Parti'yi 2011'de başarılı bulanların oranı yüzde 36.5, 2012'de ise 38.9. AK Parti yükselişte.
Ana muhalefet partisi CHP'nin durumu ise şöyle: Kemal Kılıçdaroğlu'nu 2011'de başarılı bulanların oranı yüzde 25.4, 2012'de ise 17.
Parti olarak CHP de düşüşte. 2011'de CHP'yi başarılı bulanların oranı yüzde 23.4, 2012'de ise yüzde 17.4.
Devlet Bahçeli... 2011'de yüzde 12.7, 2012'de 10.9. MHP ise 2011'de yüzde 12.5, 2012'de yüzde 10.8.
Selahattin Demirtaş: 2011'de yüzde 8.7, 2012'de 6.9. BDP: 2011'de yüzde 7.8, 2012'de yüzde 7.6.
Üç muhalefet partisinin durumu gerçekten vahim. Özellikle CHP liderindeki düşüş çok çarpıcı: Yüzde 8.4. Benzer sonuçlar CHP'nin yaptırdığı anketlerde de var. Kılıçdaroğlu, ne ulusalcıları, ne yenilikçileri ne de kamuoyunu tatmin edemeyip kararsız kaldığı için sürekli kaybediyor.
Muhalefet partileri ve liderlerinin düşüşte olması bu partilere bir tek şey anlatıyor: 20. yüzyıldan kalma siyasetle 21. yüzyıl toplumu kazanılmaz. Ne yazık ki bunu gören yok.
Biri bile görse, kazanan toplum ve demokrasi olacak.