Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Kürt meselesinde tarihi hafta

Bu hafta iki önemli adım bekleniyor: Öcalan'ın yeni sürece ilişkin düşüncelerini açıklaması ve 4. Yargı Paketi'yle birlikte İnsan Hakları Eylem Planı'nın Bakanlar Kurulu gündemine alınması.
İki adım da birbiriyle yakından ilişkili. Ancak bu iki adımı, son 20 yılda girişilen "ateşkes ve barış" süreçlerinden farklı yere koymak gerekiyor.
İlk kez sürecin yasal altyapısı ciddi biçimde ele alınıyor ve hazırlanıyor. 4 Yargı Paketi bu açıdan tarihi bir adım. Bugün Bakanlar Kurulu önüne gelecek olan 4. Yargı Paketi'yle Türkiye cumhuriyeti tarihinde ilk kez "şiddet" ölçü alınarak düşün- ce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önü açılıyor.
Balıkçı lakaplı İlhami Işık, bunun ne kadar önemli olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
"Özü sürekli düşman üreten hukuk sistemi tümüyle sona eriyor. Şiddeti, siyasal bir mücadele biçimi olarak kullanmak isteyenlerin elinden gerekçeleri alınıyor. Bu açıdan yargı paketinin hukuki boyutu siyasal boyutunun çok ötesinde. Kimse bundan sonra ne darbe yapmaya ne de haksızlık ve mağduriyetini şiddetle ifade etmeye yönelecek."
Hükümet üyelerinin, sürecin uluslararası ve bölgesel boyutlarını dikkate alan açıklamaları da işin bir öncekilerle kıyaslanmayacak kadar ciddiye alındığını gösteriyor.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin tam da bu nedenle iki önemli konuya dikkat çekiyor:
"Bu sürecin sonuç alma ihtimali bölgedeki bazı dengelere etki edecektir. Rahatsız olacak aktörlerin süreci engellemeye yönelik girişimleri olabilir. Biz bu süreci ne kadar kısa vadede gerçekleştirebilirsek, o sabotaj ihtimallerini de o kadar azaltmış oluruz."
Biraz geriye dönüp bakınca, yine Öcalan'ın inisiyatifiyle başlayan ve bugünküne benzeyen 1998-2004 arasında hayata geçirilen çatışmasızlık sürecinde Türkiye'nin nasıl bir fırsatı kaçırdığını görürüz. O zaman halktan destek alan güçlü bir sivil iradenin olmaması Türkiye'ye çok şey kaybettirdi.
Bu haftanın ikinci önemli olayı, beklenen Öcalan açıklaması... Öcalan ne açıklayacak? Silahlı güçlerin çekilme takvimini ve belki de silahlara veda etmenin ipuçlarını...
Bakan Ergin'in dile getirdiği kaygıların olmaması için de bu açıklamanın gecikmemesi gerekiyor. Çünkü bu açıklama, sürecin daha şeffaf ve hızlı yol almasını sağlayacak. Tabii aynı zamanda Kürt siyasi hareketinin netleşmesini de...
Aslında BDP eşbaşkanlarından Gültan Kışanak'ın bayrak hassasiyeti nedeniyle dile getirdiği "bütün konumumuzdan vazgeçeriz" açıklaması ve Selahattin Demirtaş'ın "Bizde isim de önemli değil. Her vekilimiz İmralı'ya gidecek güçte ve yetenektedir. Ortada kriz falan yoktur" sözü, barışa her zamankinden yakın olduğumuzu gösteriyor.
Kuşkusuz yüzyıllı aşan bir sorunu kısa sürede badiresiz atlatmak kolay değil. Belki asıl engellemeler, bombalamalar, siyasi tuzaklar sözünü ettiğimiz açıklamalardan sonra ortaya çıkacak. Bunlar beklenen şeyler. Ama şu da açıktır ki barışın şansı, ABD Başkanı Obama'nın açıklamasından da anlaşıldığı gibi eskisiyle kıyaslanmayacak kadar yüksek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA