Önümüzdeki sürecin en önemli ve kritik seçimi yerel seçimler... Öne alınacak mı alınmayacak mı tartışması bir yana, 2014'te yapılsa bile bir "test seçim" olacağını daha önce yazmıştık.
Cumhurbaşkanı seçimi ve genel seçimler için Türkiye'nin nabzı ölçülecek.
Ve başta CHP olmak üzere siyasetin birçok aktörü için "kader" seçimi olacak.
Bu noktada AK Parti'nin 27 ili büyükşehir hatta "süper başkan"lı güçlü belediye yapma projesi dikkat çekiyor. Acaba bu projeyle yerel seçimde oy kayması mı planlanıyor?
Türkiye'de 16 büyükşehir belediyesi var. Bu 16 büyükşehir belediyesinden ikisi, İstanbul ve Kocaeli pilot şehir seçilerek belediyelerin sınırı "il sınırı" olarak uygulandı ve başarılı olduğu görüldü. Şimdi buna aralarında Malatya ve Mardin gibi illerin de olduğu 13 il katılıyor.
Böylece Türkiye'de 29 il büyükşehir belediyesi olduğu gibi "bütün şehir"i kapsayan, popüler deyimle "süper başkan"lı güçlü belediyelere dönüşüyor.
Peki, bu ne anlama geliyor? Pazar günü AK Parti İstanbul İl Kongresi'nin yapıldığı TT Arena Stadı'nda Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi ile ayaküstü de olsa bu konuyu konuştum.
Tanrıverdi'ye 13 yeni, 14 eski büyükşehir belediyesinin "süper başkanlı" şehir yapılmasının bir seçim yatırımı olup olmadığını sordum: "Hiç ilgisi yok. Bu tamamen şehirlerin güçlendirilmesini amaçlıyor. Böyle olduğunu İstanbul ve Kocaeli'nde gördük."
Oy hesabı mı hizmet artışı mı?
Aslında pilot şehir İstanbul bu projenin neye yol açacağını göstermek açısından iyi bir örnek. Bu nedenle biri AK Partili diğeri CHP'li iki belediye başkanına sordum. AK Parti'li Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay şöyle diyor:
"Bu projeyle adı geçen şehirlere talih kuşu kondu, diyebiliriz. Şehirleri daha planlı yapmak ve çarpık kentleşmeden kurtarmak için bu bir zorunluluk. Ayrıca büyükşehir olunca kaynak aktarımı artar. Kentin bir parçasını değil bütününü tasarlamak açısından da çok yararlı."
Yeniay, oy hesabı iddialarına şöyle cevap veriyor: "Oy hesabı yapıldığını sanmıyorum Çünkü köyler belediyelerinin kaldırılmasını istemez. Tam aksine köylerde oy kaybı, merkezlerde oy artışı olur. Malatya'nın Konak kasabası bu nedenle üç seçim oy kullanmadı."
CHP'li Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ise şöyle diyor:
"Hizmeti artırabilir ama başka sakıncaları var. Avrupa yerelleşirken biz merkezileşiyoruz. Bu doğru değil. Büyükşehirler büyük planlar yapmalı. Ulaşım, altyapı ve imar yetkisi büyükşehirde olmalı. Bunlar hepimizin ortak konuları ama diğer işler yerele bırakılmalı. Çiçek ekimiyle büyükşehir neden uğraşıyor?"
Öztürk, Aydın, Giresun ve Ordu gibi illerin merkezinde CHP, köylerinde ise AK Parti'nin oy aldığını dile getirerek şöyle diyor: "İşin bir de böyle siyasi bir yönü var. Bu İzmir veya İstanbul'da geçerli olmayabilir ama Anadolu'da geçerli."
Her şehre "tek meclis"
Türkiye yerel yönetimlerde "güçlü başkan"la yeni bir tecrübe yaşıyor. Bu tecrübe valilik kurumuyla "İl Genel Meclisleri"nin işlevinin de sorgulanmasına yol açıyor. Valilerin seçimle gelmesi tartışılırken, il genel meclislerinin kaldırılıp şehirde "tek meclis"e geçilmesi sürpriz olmayacak.
Çünkü kentsel dönüşüm ve afete hazırlıkla ilgili yeni yasalarda il genel meclislerine verilecek kaynakların belediyelere aktarılması buna işaret ediyor.
Acaba il genel meclisleri kaldırıldığında şehirlerde bir eksiklik olur mu?
Ne dersiniz?