Spor kulüplerimizin organizasyon yapıları bozuk. Yönetim felsefeleri irrasyonel! Adil ve şeffaf yönetimin adı yok! Parayı basan spor kulübü başkanı oluyor. Borç veriyor. Böylece kimse başkandan hesap soramıyor. Herkes günü kurtarıyor. Kimse yarını düşünmüyor. Ne yazık ki spor kulübünde çalışan kalitesi de düşük.
Küresel futbol endüstrisine yanıt verecek düzeyde vasıflı eleman çok az. Yöneticiler, eşini dostunu kulübe doldurmuş. Büyüyen endüstriyel futbol, feodal düzeni kaldıramıyor. Amatör kulüpleri bir yana bırakırsak 100'e yakın spor kulübümüz var.
Acaba kaçı denk bütçe yapıyor, nakit akımını kolay çeviriyor?
Beğenin ya da beğenmeyin, bir tek Gençlerbirliği ipi göğüslüyor...
Oysa Türk futbol ekonomisi Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi. Türk futbol pastasının geliri 1.3 milyar lira. En büyük pay 510 milyon lirayla naklen yayın gelirine ait. Geri kalan geliri ticari ürün, sponsorluk ve maç bileti satışı sağlıyor.
***
Gelin görün ki, spor kulüplerinin
borçları milyar dolar, cirolar milyon lira. Pastanın büyümesi için rekabet ve kalite şart. Bir de Türk spor kulüplerinin futbolun global resmi içinde yer alması olmazsa olmaz.
İstanbul'un üç büyüğü, model yanlış ya da doğru halka açıldı.
Anadolu takımlarıyla aralarındaki makası açtılar.
Buna rağmen şirketleşmede
klasik modelde ısrar ettikleri için, ne gelir yaratabildiler, ne de içinde bulundukları kaostan çıkabildiler. Koskoca Galatasaray geçen yıl
85 milyon dolar gelir yarattı, yarısı yayın geliri. Üçlünün banka borçlarının toplamı
400 milyon lira. Galatasaray ve Beşiktaş'ın gelirleri temlikli.
Bankalardan kredi kullanamıyorlar. TL cinsinden gelirle, dolar cinsi borcu ödemek kolay mı?
Denizlispor'a icra geldi.
Ankaragücü'nde silahlar patladı.
Diyarbakır, Erzurum ve
Kocaelispor'da tehlike çanları çalıyor! Şimdiden söyleyelim. Bu yıl futbol takımlarına gelecek
icralar ve iflaslar gündeme damgasını vuracak.
***
Acaba takımlarımız neden iflasın eşiğinde?
Yöneticiler, 2001'de futbolda başlayan değişimi göremedi! Küçük bütçelerle iş yapan takımlar, tv'den naklen yayınla birlikte büyük gelire kavuştu. Bir anda Anadolu takımlarının geliri patladı. Halen gelirlerinin yüzde
60 ile 70'i naklen yayından geliyor. Patlayan gelir,
vizyonsuz başkanları şımarttı, tembelleştirdi.
O halde çözüm ne?
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği'nden (TKYD)
Mete İkiz'e göre A'dan Z'ye futbol kulüplerinin yeniden örgütlenmesi... Başka türlü kısır döngüden kurtulmak mümkün değil. Taraftar takımına küstü. Statlarda geçen yıl yüzde 54 olan doluluk oranı bu yıl yüzde 47'ye düştü.
Peki, kurumsallaşmayı kim yapacak?
Tıpkı
SPK, EPDK, TMSF gibi özerk bir kurul olan ve futbolun BDDK'sı sayılan
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tabii ki!..