Şiir gibi futbol. Şiir gibi lig. İspanya'daki "La Liga"dan söz ediyoruz. En önemli marka Barcelona, felsefesi olan bir takım. Bu felsefe altı yaşındaki çocuğun Barcelona okullarına girmesiyle başlıyor, en üst takıma çıkmasıyla doktora tamamlanıyor ve dünya arenasında "Katalonya ruhunu" konuşturuyor.
Barcelona, ihtiraslı bir kulüp.
Takım oyunu oynuyor. Futbolcusu, basketbolcusu, voleybolcusu fark etmez, her bir oyuncu kulüp için bir değer. Nou Camp Stadı futbol tutkunlarının mabedi.
Ziyarete gelenler adeta ayin yapıyor. Burası star yaratan bir futbol fabrikası ama sistemi yıldız yaratmak değil...
Değerleri oturtmak.
İnsani değerleri öne çıkarmak!
Bunun da yolu güçlü altyapıdan geçiyor.
Altyapısı markalaşmış.
As takımdaki 9 oyuncu altyapıdan... Yetenek avcıları da bunu bildikleri için dünyanın dört bir köşesinden, "Mayası iyi" her genci Barcelona'nın altyapısına eğitime yolluyor. Kulübün gidenden çok geleni var. Rekabet yoğun. Barcelona da tıpkı Coca-Cola'nın sihirli formülünü saklaması gibi kurumsal kültürünü saklıyor.
***
Dünya bu takımın başarısının sırrını çözmeye çalışıyor. Giderlerini bilmiyorum ama yıllık geliri 350 milyon euro olan kulübün verdiği tek sır, disiplin. Mısır, Dubai, ABD, Fransa başta olmak üzere 7 ülkede altyapı okulları var.
Barça,
Robin Hood gibi...
Zenginden alıp, yoksul çocuğu eğitiyor. Bu bir model. Barcelona'da üne ve paraya kavuşan daha da mütevazı oluyor.
Türkiye'de de spor kulüpleri altyapıya önem veriyor! Dostlar alışverişte görsün misali,
sonuç sıfır. Kulüplerimiz
starlar ve skorlar üzerine hesap yaptıkları için
top cambazı çocuğa yetenekli diye bakıyor. Parayı basıyorlar ve yanılıyorlar.
Türk futbolunda başarı endeksi sadece şampiyonluk üzerine oturduğu için kimse altyapıya, tesisleşmeye, şirketleşmeye, borç gelir durumuna bakmaya gerek duymuyor.
Bu yüzden olsa gerek, Avea, Türkiye Okul Sporları Federasyonu ile altyapı işine el attı. Çok da doğru yaptı. 18 genç Barcelona'ya gitti ve tekrar disiplini keşfetti.
***
Bugün futboldaki örnek ülke İspanya'daki ekonomik kriz muhtemelen futbol endüstrisini de etkileyecek. Futbol takımlarının neredeyse hepsi bir dünya markası. Reytingleri var. Sponsor buluyorlar. Fakat çoğu borç batağında...
Futbolda İspanya'dan önce yükselen yıldız İtalya'ya bir bakın!.. Şike ve kötü yönetim yüzünden futbol endüstrisi sistemi çeviremedi. Şimdi kriz var ve kulüplerin bütçesi dikiş tutmuyor.
Görünen o ki, ekonomide lider olan futbolda da lider olacak. Yakında hep birlikte Çin ya da Hindistan liglerindeki maçları seyredeceğiz. Kulüpler ithal oyuncu yerine kendi oyuncularıyla çalışmak zorunda kalacak.
Peki, dolardaki tırmanış yüzünden borçları katlanan futbol kulüplerimiz ne yapacak?
Yanıtı,
19 Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Öğretim Üyesi
Dr. Erkut Tutkun veriyor:
"Hazır oyuncu dönemi kapanıyor. Kulüpler, geçmişe dönüp unuttukları ya da hiç değer vermedikleri, Avrupa'nın kucak açtığı çocuklarımızı kucaklayacak."
Kriz, ölçüyü kaçıranı hizaya getiriyor.