Rekabet denilen efsunlu kelime; asgari müşterek pratiği fazla olmayan bizleri "daha akıllı" işlere zorlamaya başladı. Düne kadar "küçük olsun benim olsun" tutumundakiler; azıcık aşı ile kaygısız başı olamayacağını fark etti.
Aldığımız yolu asla küçümsemiyorum. Sovyet Rusya'nın dağılmasıyla başlayan süreç bundan 15 yıl önce bizde; Laleli odaklı bavul turizmini sunmuştu. Öyle ki 5 yıl içinde yılda 15 milyar dolara tırmanmış bu "kayıtdışı ihracat" yüzünden OECD'den "kafamızı karıştırmayın" uyarısı dahi almıştık.
O sıra bütçe açığı yılları idi ve tek sorunumuz yalnızca bu değildi. Zira "akıl açığımız" daha büyüktü. Medya olarak Lâleli müşterisini "nataşa" yaptık. Zabıtamız otellerini bastı, esnafımızı onları dolandırdı, havalimanlarında onlara "köpek muamelesi" yaptık, itip kaktık... Derken "akıl açığını kapamış Dubai" çıkageldi ve kestiğimiz altın yumurtlayan tavuğu elimizden alıp, kısa sürede "53 milyar dolarlık işkolu" haline getirdi.
Turizmci de aynı süreçten geçti. Krizlerden öğrenen yapımıza uygun "yüksek maliyetli" bu süreç sonunda "rakibini yok etme" yerine, "işbirliği" keşfedildi. Tek başına iş yapmak yerine, yöresi, töresiyle ortak iş yapma kültürü yeşerdi. Yalnızca Sultanahmet turizm kümelenmesi dahi, iki vizyoner girişimcimiz Nurdoğan Şengüler ve Mehmet Ata Tansuğ sayesinde, "akıl açığımızı kapatan" ilhamı yaratıldı.
Hizmet sektöründe giderek daha sık tanık olduğumuz "ortak iş yapma kültürü" örneklerini sanayide henüz göremiyoruz. Anadolu'da ise durum "küçük olsun, benim olsun" tuzağından kurtulamadı. Anadolu Kaplanları'nın örneği Gaziantep gibi kentlerimizde bu durum değişmeye başlasa da pek çok şehir ekonomisi rekabeti hâlâ "ortağını ortadan kaldır" şeklinde algılıyor.
Şükür ki iyi örnekleri taklit yeteneğimiz, bu durumun yakın gelecekte hızla değişeceği umudunu sunuyor bize.
Arkadaşımız Sinan Özedincik'in haberi, bu umudumun belirgin örneği... Dün yok ettiğimiz bavul ticaretine "yenilikçi yaklaşım" getiren Hikmet Eraslan'ın "akıl yoğun modeli", yenilikçilerimize cesaret sağlayacak.
Ören yeri bekçiliğinden öteye gidemeyen, turisti kazıklayan, kötü hizmeti pahalı sunan eski tür turizmcilerin "varlıklarını sürdüremeyeceği" bir döneme giriyoruz.
Yenilikçilik, şükür ki kurnazlardan ziyade akıllılara yarıyor.