Türkiye... Vesayet zihniyeti ile mücadelede mevzi kazanımlar elde etmesine rağmen, kalıcı başarı öyküsü yazamadı.
Askeri vesayetin boşalttığı alan "demokratik birikimle" doldurulamadı. AK Parti, "dönemsel yanılsamayı", "güven ortamı" olarak yorumladı.
***
Siyasi tarihe bakıldığında...
Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi, AK Parti çizgisi...
Ya kapatma davasının hedefi oldu ya kapatıldı ya da tehdit algılamasında üst sıralarda yer buldu. Bugünkü kadroların genetik şifreleri
"vesayete karşı" son derece duyarlı idi.
Öte yandan...
Dini cemaatler de milli güvenlik siyaset belgesinde hep risk unsuru olarak tanımlanmanın bedelini ödemiş, bir tür savunma refleksi ile devlet içinde konuşlanmıştı.
AK Parti'nin siyasi iradesi ile cemaatin bürokratik ve sivil güçleri bir
"kesişim kümesinde" buluştu. Özellikle 12 Eylül 2010 anayasa referandumu ile bu yol arkadaşlığı pekişti!
Ta ki
"iktidarın paylaşılamaz",
"devletin tek tipleştirilemez" olduğu temel ilkesi hatırlanıncaya kadar. Buna bir de
"milli olma ve bağımsız politika" geliştirme niyeti de eklenince, ittifak çatırdadı.
Vahim olan şu idi:
AK Parti,
"inanç kardeşliğine" öylesine güvenmişti ki
"ihanete uğrayacağını" hesap etmemişti. Halbuki cemaat yapılanması hem küresel çıkarların uzantısı haline gelmiş hem de aşırı güç vehmederek iç sistemi dizayn etmeye soyunmuştu. Bu hareket tarzının kamuflajı için Ergenekon ve Balyoz soruşturmaları fazlaca kullanıldı. Dosyalara, sürekli AK Parti'ye karşı senaryolar da eklendi.
Böylece Hükümet istim üstünde tutuldu.
Perde arkasında ise hukuk kılıfı giydirilmiş, etik dışı araçlarla bezenmiş bir ekip büyüdükçe büyüdü. Kurgu ve komplo uzmanı bu ekipler, ilk işaret fişeği atıldığında bildikleri tek yöntemi iktidar partisi liderine karşı uygulamaya koydu!
***
Bunları anlatırken şunu göz ardı etmemek lazım...
Tabii ki iktidar partisi aşırı özgüvenin yarattığı maliyeti göze almalı. Seçim tansiyonu düşer düşmez vatandaşla samimi hislerini paylaşmalı. Farklı kitleleri ikna etmeyi denemeli. Lâkin, fırsat penceresi açılır açılmaz, objektif esaslara göre
"devleti yeniden inşa etmeli!"