Bu hafta ben konuşmayayım... Sözü, onlara bırakayım. Bir yanı "gelir" diğer yanı "gider" denetimi ile ilgili samimi kanaatlere kulak verelim. Mektup diyor ki...
"Vergi Denetim Kurulu'nda (VDK) 4 denetim birimi aynı unvanda birleştirildi. 'A, B, C, Ç' olmak üzere 4 Grup Başkanlığı oluşturuldu. 'A' Grubu eski denetmenlerden oluşuyor.
29 ilde görev yapıyorlar, aynı zamanda rotasyona tabiler. 'B, C, Ç' Grubu'nda ise eski merkezi denetim elemanlarından oluşuyor ve 3 ilde görev yapıyorlar. Bu durum, başlangıçta A grubunda yer alan eski denetmenler tarafından çok yadırganmadı. 3600 ek gösterge, 1000 TL maaş artışı ve bakana bağlı olma avantajı elde edildi.
Ancak... Birleşmeden sonra mesleğe giriş için birçok sınav açıldı.
Yılsonuna kadar VDK'nın personel sayısı 2011'in iki katına çıkacak. Yeni sınavlarda ilk yüzde 5'e girenler büyük mükelleflerle bağlantılı 'B, C, Ç' Grup Başkanlıklarında görevlendiriliyor.
Kalan yüzde 95'lik kısım 'A' Grubu'na gönderiliyor. Sorun da burada başlıyor.
Aslında eski yapı devam ediyor. 'A' Grubu'na kurum içinde zenci muamelesi yapılıyor. Bunun en yakın örneğini 17 Ağustos 2013'teki sınavda gördük. O sınavla mesleğe girmeye hak kazananlar arasından en başarılı yüzde 5 için bir tanışma toplantısı düzenlendi. Diğer arkadaşlar için hiçbir şey düşünülmedi!"
***
Eleştiri uzun, özeti böyle. Ayrıca, kısa sürede 5 bin vergi müfettişi alınacak olması da bir başka kaygı kaynağı. Öyle ki üstatlar bile "
Acaba Leviathan mı yaratıyoruz?" diye soruyor. Yani,
Thomas Hobes'un 350 yıl önce yazdığı kitapta karşılığını bulan,
"
Mutlak güç ve yetkilere sahip egemen devletin, maliyedeki doğumuna mı tanık oluyoruz?" sorusuna yanıt arıyorlar.
Ama gelecek adına yine de umut besliyorlar.
Bizim, sorguladığımız noktaları göz ardı etmiyorlar. Örneğin,
Vergi müfettiş yardımcıları, Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden alınacak destekle, akademik eğitimden geçecekler.
Maliye'ye tahsis edilen Türkiye'deki sayılı eğitim merkezlerinden birinde mesleği ve kültürünü öğrenecekler.
Vergi yorum ve uygulamalarında şeffaf olacak, kanunun açığını tebliğle kapatmayacaklar.
İdare'nin hata yapabileceğini kabul edecek, mükellef odaklı düşünecekler.
Özetle...
Vergi İdaresi'ne yeni bir nesil geliyor.
Büyük yetki ve sorumluluk taşıyacaklar.
Ya klasik vergici mantığı yerine ekonominin bütününü gözeterek çalışmayı gelenek haline getirecekler ya da mesleğin 3. ayında hata yapanlar gibi tasfiye olup gidecekler!!!
Bu noktada, bir de tavsiye...
"
Gerek mali idareye gerekse kamunun diğer alanlarına kariyer memuru olarak alınan gençler, mutlaka 'medya ve iletişim, yeni nesil medya'
dersi almalı, geleceğe bu açıdan da hazırlanmalı!"