Türkiye'nin en iyi haber sitesi
OKAN MÜDERRİSOĞLU

Erdoğan'ı aşmak!

Siyaseten çok güçlü. Halk desteği hâlâ yanında. Karizması zirvede. İçeride ve dışarıda ağırlığı çok fazla. Liderliği ise hayranlık uyandırmakta...
Biraz ortadan kaybolsa, "dedikodu" tavan yapmakta. Ne sağlığı ile ilgili spekülasyonlar hız kesmekte ne de tatili ile ilgili senaryolar!
Çıkıp konuşsa, "canım biraz susmalı" diyenler sahne almakta.
Yani...
"Türkiye, hemen her açıdan Tayyip Erdoğan'ı aşabilmiş değil!"
O'nun fikrini beğenmemek ayrı, yeni fikirler geliştirememek ayrı.
O'nun projelerini eleştirmek ayrı, daha iyi proje ortaya koyamamak ayrı.
O'nun politikasına kızmak ayrı, ondan daha başarılı halkla ilişkiler kuramamak ayrı.

***

Medya, Başbakan'a sempati duyanlar kadar tek mesaisi Başbakan'ın beyanatlarına çakmak olan kalem sahipleriyle de dolu. Erdoğan'ın kendine özgü değerlendirmeleri, polemik yaratan sözleri pek çoğu için bulunmaz fırsat. Allah'ı var, Başbakan da onları ekmeksiz bırakmıyor. Maazallah Başbakan olmasa malzemesiz kalacaklar!
Siyasi partiler desen öyle. Basın dünyası desen öyle. İş âlemi desen yine öyle...
Herkes, kendi işinden önce Başbakan'a odaklanmakta. Sonra... Kendine göre Başbakan resmi çizmekte. Kimi mutlak bağlanmakta kimileri de psikolojisine, hanımla ilişkilerine, çocukların haline, işindeki gelişmelere göre Başbakan'ı algılamakta. Dönemsel olarak ya sevmekte ya da öfkelenmekte. İdeolojik muhaliflerine ise zaten söylenecek bir şey yok.
Ama bu çevrelerin hiçbiri Erdoğan'a karşı basma kalıp duruştan öte adım atamıyor.
Daha çok çalışmıyor. Daha çok dolaşmıyor. Daha çok uğraşmıyor. Daha çok halkla buluşmuyor.
Ve O...
Nev'i şahsına münhasır kişiliği ile şimdilerde türetilen "diktatör" yakıştırmasına tepki gösteriyor:
"Biraz insaf. Bu ülkede seçim arkasına seçim yapılıyor. Herkes partisini kurabiliyor. Mısır'daki gibi 2-3 ay süren seçim yok. 4-5 saatte sonuçlar açıklanıyor" diyor ve ekliyor:
"Bizi üzen şeyler var. Yoksa şahsımla ilgili gerilimler söz konusu değil. Yakından tanıyanlar bilir. Haksızlık karşısında susmam. Ama 'gerilim insanı' diye değerlendiriliyorsam üzülmek hakkımdır!"
Evet, demokrasilerde sandık her şeydir. Sandıktan sonra katılımcı demokrasi adına yapılacaklar daha önemlidir. Gel gör ki her kanaat önderine, camiaya, baskı grubuna göre yol tutturmak da mümkün değildir. İktidarlar bir yol haritası belirler, gerekirse günceller. Haritayı beğenmeyen sandıkta yenisini çizer.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA