Afyon'daki mühimmat deposunda sadece el bombaları değil, bir zihniyet de patladı!
Askerlik yapanlar bilir, "Er talimatı" diye bir kavram vardır. Her şeyi açık, net ve basit kurallara bağlayan, uygulamayı kolaylaştıran, hata riskini azaltan yaklaşımın adıdır bu. Ama askerlik "yıpratıcı" meslektir. Bir süre sonra rutine biner. Kanıksamışlık duygusuyla hayati prensipler ihmal edilir. Emirkomuta zincirinin katı hiyerarşisi nedeniyle kritik işler bile silsile halinde en alttakine havale edilir. Çoğu iş, aslına uygun yapılmaz. "Gibi yapılır!" Ve bir zincir, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
***
Kışlaya adımını atan bir asker, öncekilerin hikâyeleri ile şartlanmıştır. "
Çayda dem, askerde kıdem" işler. Acemi asker, ayak işlerine fikren hazırdır. Üst devrelerce ezilmeyi, alt devreleri ise ezmeyi ö+ğrenir. Zaten ilk yöneltilen, "
Hemşerim sen kaça kaçsın?" sorusudur. Yani hangi yılın hangi tertibinde askere alındığınız, kim veya ne olduğunuzdan daha önemlidir.
Acemi eğitimini tamamlayan er, başlangıçta usta birliğindeki ortamın da acemisidir. Onlardan bir tür oryantasyon eğitiminden geçtikten sonra askerliğin gereklerini yerine getirmeleri beklenir. Ama sistem fiilen böyle işlemez. Çünkü acemiler, kendisini "
dede" olarak gören üst devrelerin "
torunlarıdır." Her türlü getir-götür işinin öncelikli elemanlarıdır. Erat arasındaki bu tuhaf ilişki biçimi muvazzaflar tarafından göz ardı edilir.
Dilerseniz, sade bir örnekle izah edelim... Bölükte, nöbet değişimi mi yapılacak? Normal koşullarda bir çavuşun, nöbetçi erleri teçhizatları ile birlikte "
doldur boşalt istasyonuna" götürmesi esastır. Oysa çavuşumuz, tüfekli erleri doğrudan nöbet noktalarına bırakır ve dolu şarjörlerin elden değiştirilmesini sağlar.
Olması gerekense başkadır. Nöbet değişiminden önce doldur boşalt istasyonunda şarjörün çıkarılması, boş bidona tüfeğin namlusunun sokulması, askerin kalçası ile tüfeğe yaslanması ve tetik düşürmesi... Bu sayede tüfeğin ateş almasının önlenmesi, eğitim zayiatı verilmemesi! Gel gör ki nöbetçi subay devriyeye çıkmaz, nizamiyedeki astsubay süreci kontrol etmez ve işler bir çavuşun tercihine bırakılırsa, mükemmel askeri yapı bir patlama ile çöküverir.
İşte bu nedenle...
Komutanların moral motivasyonunun pekiştirilmesi, askerlerin temel kurallara uyum yeteneğinin geliştirilmesi, hiyerarşik zincirdeki bıkkınlığın giderilmesi zorunludur. Yoksa Genelkurmay Başkanı Org.
Necdet Özel'in dediği gibi her şey ortadadır!