AK Parti, Türkiye yerel seçimler tarihindeki en yüksek oyu alarak rekor kırdı. Fakat bu gerçeği hazmedemeyenler demokratik seçimlere gölge düşürmek için elinden geleni yapıyor. Paralel suç örgütünün kendi sözlü haber ajansları üzerinden manipülasyon projesi 30 Mart gecesi devreye sokulmuştu. Seçim gecesi, CHP'nin daha çok oy aldığı sandıkları önce sayarak sanki CHP, AK Parti ile başa baş gidiyormuş gibi bir imaj operasyonu yaptılar. Fakat sonuçlar değişmedi. Tüm sandıklar sayılınca Erdoğan'ın büyük zaferi çok daha net biçimde ortaya çıktı. Paralel örgütün bu seçim gecesi operasyonunun amacı insanları ve özellikle de CHP'lileri sokağa dökmekti. Sokak çatışmalarından hareketle meşru demokratik seçimleri gayrimeşru gibi göstermekti.
***
CHP seçim öncesi Pensilvanya'nın kuyruğuna takılmak gibi çok büyük bir yanlış yaptı. Bu kirli ittifak siyaseten büyük başarısızlık olduğu gibi CHP'nin kendi öz tabanında da
Kılıçdaroğlu'nu itibarsız hale getirdi. Seçim hezimetinden sonra CHP, Artvin Belediye Başkan adayı gibi özeleştiri yapılması gerekirken hâlâ bu paralel suç örgütünün kontrolünde hareket etmeye devam ediyor. CHP'li Artvin eski belediye başkanının dürüst açıklamalarını bugün SABAH'ta okuyacaksınız. CHP tabanının çok önemli bir kısmının da Artvinli başkan gibi düşündüğünü tahmin ediyorum. On yıllardır nefret ettikleri Pensilvanya örgütü ile bu kirli ittifak, Atatürkçüleri ulusalcıları ve solcuları da çok rahatsız ediyor.
Mustafa Sarıgül de milletten yediği tokada rağmen akıllanmamış görünüyor. Seçimi açık farkla
Kadir Topbaş kazandığı halde "
Oyları yeniden sayalım, aslında ben kazandım" gibi gülünç bir iddiayla ortaya çıkan Sarıgül kendini tamamen madara ediyor. Paralel suç örgütünün ona tavsiye ettiği hile ve desise yöntemlerine aynen uymaya devam ediyor. Burada, hepsini iyi tanıdığım Sarıgül'ün yakın çevresine sesleniyorum: Sarıgül'ü paralel suç örgütünün elinden kurtarın, yoksa bu örgüt Sarıgül'ü de kendiyle beraber bataklığa doğru sürükler. Açık farkla kaybettiği bir seçimi gayrimeşru ilan etmeye kalkmak gibi yöntemler Sarıgül'ün siyaset tarzında yoktur. Zaten seçim günü bir açıklama da yaparak kaybettiğini kabul etmişti. Hem Sarıgül hem de Kılıçdaroğlu bilmeli ki milletin iradesinin tecelli etmesini, ne paralel suç örgütü ne de bu örgütün kontrolündeki CHP engelleyebilir.
***
Demokrasiye kasteden aynı oyun Ankara'da da oynanıyor. Ben Ankara seçimlerini bizzat tüm kabinenin yanından sabaha kadar takip ettim. O gecenin öyküsünü de detaylı olarak yazacağım. Yaklaşık 35 bin farkla
Melih Gökçek seçimi kazandı. Bütün bunlar resmi tutanaklara kaydedildi.
Mansur Yavaş ise bence çok başarılı oldu. Önümüzdeki dönem Ankara seçiminde de yine önemli bir aktör olabilir. Belki başkan bile seçilebilir. Fakat şu an demokrasi adabına uygun olan kaybettiğini kabul etmelidir. CHP'nin yine paralel örgütle işbirliği halinde, Ankara seçimlerine gölge düşürmeye kalkışması da aynı şekilde yakışıksız bir durum. Özellikle belli CHP milletvekilleri halkı sokağa dökmek için elinden geleni yapıyor. Aynısını AK Parti de Hatay'da, Zonguldak'ta ya da Adana'da yapsa yine bu demokrasiye karşı bir hareket olur. Şu andan itibaren herkes demokratik yolla seçilmiş başkanlara saygı duymak zorundadır.
***
Son bir not olarak şunu da eklemeliyim: Bu seçimlerin kaybedeni CHP, MHP, laikler, Geziciler, ulusalcılar, Atatürkçüler, solcular, sosyalistler değildir. Bu seçimlerin tek kaybedeni Pensilvanya liderliğindeki paralel örgüttür. AK Parti hükümeti bu dönemde toplumun tüm kesimleriyle, en başta da Aleviler ve laik kesimle kucaklaşacak reformları yapmak zorundadır. Geziciler bu ülkenin ve AK Parti tabanının düşmanı değildir. Gezi protestocularına da hükümet el uzatmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti halkı ve devleti için tek ve en acil tehdit paralel suç örgütüdür. Cemaatin
Hüseyin Gülerce gibi düşünen on binlerce mensubu dahil tüm halk yabancı servislerin kuklası olmuş paralel örgütle mücadele noktasında birleşmelidir.