Paralel örgüt freni olmayan bir kamyon gibi uçuruma doğru ilerliyor. 30 Mart'a kadar her türlü hile desise şantaj montaj ve manipülasyonu yapacaklar. 30 Mart'ta milletin kararının ne olacağı görülüyor.
Paralel örgüt milletin iradesinin tecelli etmemesi için elinden geleni ardına koymayacak.
Fakat ne yapsalar boş. İşin tuhafı milletin kararı her geçen gün daha çok netleşiyor.

***
Her gün kurgulanmış tapeler yağdıkça bilimsel kamuoyu araştırmalarında AK Parti'nin oyu daha yukarı doğru çıkıyor. AK Parti'nin oyunu en çok artıran ise Tayyip Erdoğan- Bilal Erdoğan tapeleri oldu. Çok alçakça bir operasyondu ve millet bu operasyonu yapanlara inat Erdoğan'a daha da sahip çıktı. AK Parti'nin artan oyları gerçeğini en iyi bilenlerden biri de tüm güvenilir anket şirketlerinin raporlarını düzenli takip eden Aydın Doğan'dır.
***
Aydın Doğan 30 Mart'ta AK Parti'nin yüzde 45'in altına düşmeyeceğinin farkına vardı bu aralar. Çünkü millet paralel operasyonu gördü ve yapılan her çete girişimi Erdoğan'ın itibarını daha da artırıyor. 30 Mart'a kadar Muhsin Yazıcıoğlu ve Mut'a gibi alçaklık ve sahtekârlık boyutu tavan yapan operasyonlar geldikçe AK Parti ve Erdoğan daha da güçlenecek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm bileşenleriyle aldığı karar artık kayıtlara geçti. Uygulanmaya da başlandı.
***
Öte yandan binlerce yurttaşımızın telefonlarının dinlenmesi ve şantaj amaçlı arşivlenmesi noktasında paralel örgüt sadece TİB'den yararlanmıyor. Elindeki cihazlarla yaptığı yasadışı dinlemeler de arşivin küçük bir kısmını oluşturuyor. İşte bu noktada paralel örgütün GSM operatörleri aracılığıyla bu casusluk faaliyetlerini yürütme ihtimali akla geliyor. Aslında en büyük bilgi havuzu GSM operatörlerinde mevcut. Öte yandan geçmişten biliyoruz ki köstebeklerin bir GSM operatörüne yerleştirilerek o GSM abonelerinin istediği gibi dinlenmesi gerçekleştirilebilir. Paralel örgütün de yasadışı dinlemelerinin büyük kısmını bir GSM operatörü aracılığıyla elde ettiği bilinen bir olgu. Devlet şu an bu GSM şirketinde çok ciddi araştırmalar yürütüyor.
Devlet hangi GSM yöneticilerinin hangi paralel örgüt elemanlarıyla işbirliği yaptığını çok çok iyi biliyor.
***
2009'da da bu iddialar dile getirildiğinde bir GSM operatörü darbeci bir generalin buraya köstebeğini sokarak bu dinlemeleri yaptırdığını itiraf etmişti. İncelemelerden, H.A. isimli kişinin "Yasal İşler Bölümü"nde "Bölüm Başkanı" olarak çalıştığını; bu bölümün görevinin Mahkemeler, İcra Müdürlükleri, Cumhuriyet Savcılıkları, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile diğer resmi kurum ve kuruluşlarca iletilen taleplerin hukuka uygunluklarının kontrol edilmesi; Talepler uygunsa, bu taleplerin karşılanması amacıyla şirket içi koordinasyonun sağlanması; Gerekli inceleme ve araştırmaların yapılması ve bu doğrultuda ilgili kurum ve kuruluşlara verilecek yanıtların hazırlanması ve gönderilmesi, BTİK ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile gerekli koordinasyonun sağlanması gibi hususlardan oluştuğunu belirtiyordu. Yani bu GSM operatörü cep köstebeği H.A.'nın kendi şirketinde çalıştığını ve illegal dinleme yapabilecek ve dinleme kayıtlarına erişebilecek bir konumda bulunduğunu kabullenmişti.
Yarın darbeci generallerden, darbeci polis şeflerine ve savcılara geçen bu paralel dinleme ağı meselesine devam edeceğim.