Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞELALE KADAK

Mazot kokusuyla büyüdük Ulusoy'un lojistiğini aldık

Üçe bölünen Ulusoy Holding'de 10 şirketi devralan Alican Ulusoy, agresif büyümeye kilitlendi. 15 milyon euroluk yatırımın ardından, derin kriz ortamında lojistikte dünya devi Ziegler ile ortak oldu. Genç Ulusoy, "Kuvvetli sermaye yapımız bize hız kazandırıyor. Bu yıl yatırım yılımız" diyor

Takip edenler bilir. 2008'in Ekim ayında Ulusoy Holding üçe bölündü. Saffet ve Yılmaz Ulusoy kardeşler ile yıllar önce vefat eden diğer kardeşleri Cemal Ulusoy'un çocuklarından oluşan ortaklar bundan sonra olmak istedikleri iş alanları konusunda birbiriyle mutabakata varıp, şirketleri kendi aralarında paylaştılar. Aslında bu birden bire olmadı. Birkaç yıldır aile kendi içinde bu paylaşımı yapmayı istiyordu. Ancak işte rahatsızlıklar, ardından şirket satışı vs derken bu iş 2008'in sonunu buldu. Bu paylaşımdan sonra Cemal Ulusoy'un oğlu Alican Ulusoy, holdingin lojistik şirketlerini devraldı. Alican Ulusoy, kızkardeşlerinin isteğiyle bir hellaşme de kendi ailesinde yaşadı ve ardından 10 şirketle Ulusoy Uluslararası Yatırım Holding olarak hava, kara, deniz yoluyla her türlü taşınabilecek yükün taşımacılığında büyümeye karar verdi. Henüz 31 yaşında. Ciddi bir krizden dolayı ekonomi sayfalarında başka hiç bir şeyi konuşamadığımız şu günlerde, en genç Ulusoy, yeni yatırımlardan, yeni istihdamdan ve parlak bir gelecekten söz ediyor. Üstelik böylesi bir bölünmenin kriz yılına rastlamasından dolayı hiçbir endişe de taşımıyor.

* Ulusoy Ailesi bir karar verdi ve üçe bölündü. Dünya da çok büyük bir kriz yaşamaya başladı. Bölünmek için kötü bir yıl diye düşünmediniz mi?
Bu kararı bu yıl vermedik. Üç ortaklı bir aile şirketiyiz. Holdingin paylaşımıyla ilgili birkaç yıldır aile içinde konuşmalar yapılıyordu. Ortak bir mutabakatla holdingi paylaşmaya karar verdik. Bunun bu denli uzun sürmesi hem aile şirketi olması nedeniyle, hem de amcamın rahatsızlığı nedeniyle uzadı. Bir de UN Ro-Ro şirketinin satışı vardı. Ama tabii müzakere uzun zamandır içimizde devam ediyordu.

* Babanız 1989'da vefat etmiş. Ne zamandan beri işlerle ilgileniyordunuz?
Holdingin yapısı üç eşit ortaklıkla oluşmuştu. Her kardeşin yüzde 33'er payı vardı. Babam rahmetli olduktan sonra bizim aileden kimse aktif olarak çalışmadı. Kısa bir dönem kız kardeşim Merva çalıştı. Sonra ben üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra aktif olarak çalışmaya başladım. 11 yıl oldu. Ama 25-26 yıldır da iş hayatının içindeyim. Çünkü babam beni küçüklüğümden itibaren işe götürürdü.

* Böyle bir bölünme kararını ve işlerin nasıl organize edileceğini danışmanlık şirketleri kanalıyla mı yürüttünüz?
Biz kendi içimizde olmasını istedik. Bir aile şirketiydi ve holding içindeki değerleri, şirketleri kendi içimizde anlaşıp paylaştık.

KİM NEYİ İSTİYORSA ALDI
* Kimin hangi şirketi alacağına nasıl karar verildi. Çatışma çıkmadı mı?
Hem objektif bir şekilde olmasına hem de kişilerin tercihlerine dikkat etmeye çalıştık. Ortak mutabakat oldu. Üç ana sektördeydik. Turizmi Yılmaz Ulusoy amcam aldı. Otobüs yolcu taşımacılığı büyük amcam Saffet Ulusoy, lojistiği de biz aldık.

* Şöyle şeyler aklınızdan geçiyor mu hiç? Acaba hata mı yaptım? Holdingin diğer işleri daha karlı olabilir mi? On yıl sonra nasıl bir dünya düzeni olacak bilmiyoruz neticede
Ben almış olduğum sektörden çok memnunum. Küçüklüğümden beri bu işin içindeyim. Bir tabir vardır, mazot kokusunu aldım diye. Ben mazot kokusunu çok küçükken almıştım. Keza Yılmaz amcamın tercihi turizmdi.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA