Balyoz davasında savcılar, bütün sanıklar hakkında "darbeye eksik teşebbüsten" 15 ilâ 20 yıl arasında hapis cezası istedi. Sanık avukatları itiraz ediyor. Darbeye ilişkin dijital belgelerin sahte olduğuna dair raporların dikkate alınmadığından yakınıyor. Sanıklar, 2003'te hazırlandığı söylenen bazı belgelerde, daha sonraki tarihlere ait firmaların isimlerinin bulunduğu, ya da bir kısım dosyanın 2007'de icat olan Office programıyla yazıldığını belirtiyorlar. Savcılık dikkate almadıysa bile, mahkeme heyetinin bu delilleri tartışacağını ve hükmü, iddiaları bir sonuca bağlayarak vereceğini umut ediyorum.
Ben her zaman, Balyoz iddianamesinin de delilleri arasında yer alan Plan Semineri'nin ses kayıtlarının ve gerçek olayların üzerinde durdum. Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın itirazına rağmen, emir dinlenmeyerek yapılan iç tehdide yönelik bir seminer söz konusu. Şüphe bu noktadan başlıyor. Daha sonra seminerde konuşulanlar: "Ümmet anlayışını ve dini öne çıkaran bir hükümet yerine milli birliği sağlayacak Milli Mutabakat hükümetinin kurulması, Genelkurmay Başkanı'nın hükümete gerekirse ültimatom vermesi için uyarılması." (Bunlar Çetin Doğan'ın sözleri) Korgeneral Şükrü Sarıışık, Tümgeneral Metin Yavuz Yalçın, Korgeneral Ergin Saygun'un konuşmaları. (Bütün metinler internet sitelerinde bulunabileceği gibi, Mehmet Baransu'nun Karargâh kitabında da teferruatıyla okuyabilirsiniz.)
Meselâ Şükrü Sarıışık, 12 Eylül'ü hatırlatıyor, ülkenin o dönem sütliman haline geldiğini söylüyor ve diyor ki: "Harekâtın, 12 Eylül gibi, baştan itibaren organize edilmesi, (tehdidin) bir anda söndürülmesi imkânını sağlar."
Zaten Plan Semineri öncesinde, 12 Eylül Bayrak Harekâtı Planı üzerinde Süha Tanyeri'nin notlar tutmak suretiyle çalışma yaptığını ve bu belgelerin taranarak CD'lere yüklendiğini biliyoruz.
Son bir tespit: Mehmet Baransu'yla konuştum. Microsoft yetkilileriyle irtibata geçmiş ve eski yazı karakteriyle yazılan dosyaların, 2007 Word veya Exell ile açıldığında, 2007 sürümüne dönüşüp yeniden kaydedildiğini öğrenmiş. Bir başka ifadeyle, güncelleme yapmak amacıyla dosya açıldığında, eskisi, yeni yazılım biçiminde kopyalanıyor. Ama dedim ya, konu çok teknik. Tabii ki mahkemede bütün bu delillerin tartışılması gerekir. Sanıkların talep ettiği gibi, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de tanık olarak dinlenmeli. Lâkin Plan Semineri'nin ses kayıtları, o dönem 1. Ordu'da gayritabii bir faaliyet olduğunun tanığı. Ayrıca, o tarihte gazetecilik yapan herkes, 1. Ordu'daki sıra dışı gelişmelerin farkındaydı.