İddiaya göre, bir casusluk şebekesi, Deniz Kuvvetleri bünyesinde örgütlenmiş; devlet bürokrasisinde üst düzeyde görev yapanların, önce uygunsuz ilişkiye girmesi temin ediliyor, ardından şantaj yapılıyormuş. Bu şekilde sağlanan bilgiler, başka ülkelere sızdırılıyor, ya da farklı amaçlar için kullanılıyormuş. Kısacası durum vahim.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan, konuyu aydınlatacak bir açıklamayı merakla bekledim. Galiba, "başörtüsü boykotuyla" ilgili çalışmalardan vakit bulup, kamuoyunu bilgilendiremediler. Meğer, bir başka planın üzerinde çalışıyorlarmış. Başörtüsü gördüklerinde, toplantıyı nasıl terk edeceklerine dair ayrıntılı ve krokili bir eylem planı yapmışlar. İlk uygulama, Adana'da yaşanmış. Valiliğin Hilton Oteli'nde verdiği resepsiyona katılan Korgeneral Mehmet Eröz ve Bölge Komutanı Ali Lapanta "Gizlice Sıvışma Planı" çerçevesinde oteli terk etmişler.
"Fuhuş çetesi" Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki tek kanun dışı olay değil. Çetenin belgesi, Denizci Binbaşı Levent Bektaş'ın ofisindeki aramada, bir DVD içinde çıkmıştı. Aynı ofiste, altında Levent Bektaş'ın imzası bulunan Kafes Eylem Planı da ele geçmişti. Kafesçiler, gayrimüslimlere yönelik korkutucu ve sindirici saldırılar yapıp, bunları, AK Parti iktidarının mevcudiyetine bağlayarak, hükûmetin dünya kamuoyundaki itibarını düşürmeyi amaçlıyordu.
Kafes'in yanı sıra, Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı'nda hazırlandığı söylenilen Dursun Çiçek imzalı "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" da var. Bu planın hedefi de, Fethullah Gülen cemaati ile AK Parti iktidarı. Maalesef, ordumuzun bazı subayları, "cumhuriyeti koruyup kollama" telkini altında, işi bu raddeye vardırmışlar. Ama hâlâ, Türk Silâhlı Kuvvetleri, başörtüsüne karşı katı duruşunu sürdürüyor. Bu tavrın ne vahim sonuçlar doğurduğunu henüz fark edemediler mi? TSK içindeki hareketliliğin, cuntalaşmanın, iktidarı "ele geçiren", eşleri başörtülü gerici bir kadroya karşı, laik cumhuriyeti koruma kollama ihtiyacından doğduğunu anlamıyorlar mı? Başörtüsü, bir tehdit gibi gösterildikçe, husumet, alt kademelere dalga dalga yayılıyor; "gaflet, dalâlet, hatta hıyanet içinde" görünenlere yönelik darbe planları düzenleniyor. Genelkurmay Başkanlığı, artık yeni bir vizyon benimsemeli.