Türkiye'nin en iyi haber sitesi
NAZLI ILICAK

Bunlar "beyaz yalan" değil

1) Adalet Bakanı, soruşturma izni vermezse Danıştay'a başvurulamayacak.
2) Danıştay'ın yerindelik kararı vermesi yasaklandığı için, iktidar, ihaleleri istediğine peşkeş çekecek; haksız zamlar yapabilecek. Çünkü artık yargının, yerindelik denetimine izin yok.
3) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Yürütme'nin vesayetine giriyor.
4) Anayasa Mahkemesi ele geçiriliyor.

***

Ve gerçekler:
1) Adalet Bakanı, Kurul Başkanı sıfatını taşısa dahi, aldığı ferdi kararlar, HSYK'ya teşmil edilemez. Dolayısıyla, yargı denetimi devam ediyor.
2) Zaten pakette böyle bir hüküm yer almasa dahi, yargı "yerindelik" denetimi yapamaz. Mevcut 125. maddede de, yargı denetiminin, idari tasarrufun hukuka uygunluğuyla sınırlı olduğu, takdir hakkına müdahale edilemeyeceği açıkça belirtiliyor. Dolayısıyla değişen hiçbir şey yok. Sadece yürürlükte olan madde metni, sarih hale getiriliyor.
3) Aksine, Adalet Bakanı'nın etkisi azaltılıyor. Bakan ve müsteşarın 7 kişilik Kurul'da iki oyu varken, "evet"ler kazanırsa, 22 kişilik Kurul'da iki oy sahibi olacaklar. Adalet Bakanı, Dairelerin çalışmalarına katılamayacak. Hâkim ve savcılar hakkında soruşturmayı, bugün Adalet Bakanı'na bağlı müfettişler yürütüyor; paket, müfettişlerin Kurul'a bağlanmasını öngörüyor. 22 kişilik HSYK'da ağırlık, hâkim ve savcıların doğrudan seçtiği üyelerde olacak. (10 üye, alt derece mahkemelerin hâkim ve savcıları tarafından, 5 üye de Yargıtay ve Danıştay tarafından seçilecek.)
4) Anayasa Mahkemesi'nin yedek üyeleri asıl üyeye dönüştürülüyor; 15 üye (11+4=15) aynen muhafaza ediliyor. Değişiklikten sonra, sadece TBMM, Türkiye'deki Baroların gösterdiği 3 aday arasından 1 üye ve gene Sayıştay'ın gösterdiği 3 aday arasından 1 üyeyi Anayasa Mahkemesi'ne seçecek. Yani, eskiler aynen devam ederken, yalnız 2 yeni üye Anayasa Mahkemesi'ne giriyor. Ağırlık hâlâ eski Cumhurbaşkanı Sezer'in seçtiği üyelerde. 17 üyelik Anayasa Mahkemesi'nin 8 üyesini Sezer, 5 üyesini Abdullah Gül, bir üyesini Özal, birini de Demirel seçmiş olacak. TBMM tarafından da iki kişi atanacak.
Bunlar "beyaz yalan" değil dedim. Çünkü halk korkutuluyor, aldatılıyor, bilgi kirliliği yaratılıyor. Böylece demokrasinin özü zedeleniyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA