Müthiş bir bilgi kirliliğiyle karşı karşıyayız. Zaten, konu dış politika olunca, kamuoyu en ince teferruatına kadar gelişmelerden haberdar değil. Bir de üzerine yalan haberi eklerseniz, kolayca gerçekleri karartabilirsiniz.
Sadece iki örnek verelim:
*İsrail, İran'ı gözetlemek için Türkiye'nin izniyle topraklarımızda istasyon kurmuş... Yalan!
*Hamas, Türkiye'nin, Filistin iç barış görüşmelerinde arabulucu olmasını istemiyormuş... (Tayyip Erdoğan, kendi kendine gelin güvey oluyor, demeye getiriyorlar) Bu da anında yalanlandı... Filistin Meclis Başkan Yardımcısı Ahmed Bahr, Türkiye'nin arabulucu olmasından memnuniyet duyacaklarını söyledi.
***
Taraf'tan Yasemin Çongar, uzun yıllar ABD'de yaşadığı için, Yahudi lobisinin neler yapabileceğini çok iyi bilir. Dünkü yazısında, Jim Lobe isimli Amerikalı bir gazetecinin
"Neokon'lar Türkiye'ye karşı saldırıya geçti" başlıklı makalesine temas etmiş. Lobe, Neokon'ların faaliyetlerini deşifre ediyor:
"Bazı yeni muhafazakârlar (Neokon'lar), Erdoğan liderliğindeki AKP hükûmetini cezalandırmak için, ABD'nin Ankara'yı NATO'dan atmaya çalışmasını talep edecek kadar ileri gittiler. Diyorlar ki: Eğer Türkiye'nin en iyi dostları İran, Hamas, Suriye ve Brezilya olacaksa, ABD, Türkiye'yi ittifaktan çıkarmanın başlangıç aşaması olarak, bu ülkeyle askeri işbirliğini askıya almayı ciddiyetle düşünmelidir."
Neokon cephesinde, Türkiye söz konusu olunca, AKP düşmanlığını, darbe şakşakçılığına vardırmış olan
Richard Perle, James Woolsey ve
John Bolton gibi isimler, Obama yönetiminin bazı mensuplarını etkilemeye çalışıyormuş.
Yasemin Çongar, gene aynı cepheden
Daniel Pipes, Michael Rubin gibi isimlerden de söz ediyor. Meselâ Pipes,
National Review Online adlı sitede, Washington'un Türkiye'deki muhalefet partilerine doğrudan destek vermesi çağrısında bulunmuş. Michael Rubin, Türkiye'yi, İsrail'in düşmanlarına silâh kaçıran bir ülke gibi takdim etmiş.
***
Bence hepimiz bu isimleri mimlemeliyiz. Bunlara bakarak,
"Türkiye'de eksen kayması var; Türkiye ile ABD'nin arası açıldı; Amerika'da herkes, 'Türkiye başka kampa savruluyor' diye endişeli" düşüncesine kapılmamalıyız. Çünkü bunları yazanlar, İsrail menfaatini savunan gazeteciler, fikir kuruluşu uzmanları, lobiciler...
AK Parti milletvekili Ömer Çelik başkanlığında bir heyetin, Türkiye'nin duruşunu anlatmak için ABD'ye gitmesi yerinde olmuştur. Bunun yanı sıra, hükûmet yetkililerinin ve başbakanın, tereddüt uyandırmayacak bir dil kullanmaya özen göstermesi de önemlidir. Erdoğan'ın, Türk-Arap İşbirliği Forumu'nun açılışında Mehmet Akif'ten okuduğu satırlar, kimi çevrelerdeki kuşkuları derinleştirecek mahiyette değil mi?
"Türk Arap'sız yaşayamaz; kim ki yaşar der, delidir / Arap'ın, Türk hem sağ gözüdür, hem sağ elidir."