S.1.) Yılbaşı kutlamak caiz mi?
C.1.) Geçmiş bir yılı düşünmek, gelen yeni yılın da hayırlı olmasını paylaşmak anlamında -meşru bir çerçevede- yılbaşı gecesi bir araya gelmek elbette sakıncalı olmaz. Ama başka kültürlerin mukaddeslerini mukaddes saymak ve haram olan işleri işlemek maksadıyla bir araya gelip noel görüntüsü içinde yılbaşını kutlamak elbette doğru olmaz. Beynelmilel kültürün kabulleri, bizim inancımızın prensiplerine aykırı olmadıkça problem oluşturmaz.
Ama imanımıza ve inanç ilkelerimize aykırıysa uzak durmak gerekir.
İslam, Kurani hassasiyete dikkat eden ve meşru olan hiçbir eğlenceye karşı değildir.
S.2.) Boynuzsuz hayvanın hakkı, boynuzlu hayvandan sorulacak mı ahirette?
C.2.) Peygamberimiz'in (s.a.v.) arkadaşı Ebu Zerr (r.a.) şöyle anlatıyor.
Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) iki koyunun tokuştuklarını gördü. Bana neden tokuştuklarını biliyor musun dedi. Ben de: 'Hayır' dedim. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu; Allah biliyor.
Yarın kıyamet günü aralarında hakkıyla hüküm verecektir. (Ahmed, Müsned, V, 162; Heysemi, Mecmeû'z-
Zevaid, X, 352) En'am suresinin 38. ayetinin tefsirinde şu bilgi yer alır:
Kıyamet günü bütün hayvanlar diriltilip hesap yerine getirilir. Allah boynuzsuzun hakkını boynuzludan alır. Sonra hepsine -hayvanlara- toprak olun buyurur. Bunu gören imansızlar -kafirler- keşke biz de toprak olsaydık derler. (Geniş bilgi için, Nebe suresi 40. ayetine bakabilirsiniz)
S.3.) Bazı hocalar sırat köprüsünün olmadığını söylüyorlar siz ne dersiniz?
C.3.) Benim ne dediğim önemli değil. Sevgili kardeşim, önemli olan Peygamberimiz'in (s.a.v.) ne buyurduğudur.
Peygamberimiz (s.a.v.) birçok hadisinde sırat köprüsünden bahseder.
Peygamberimiz'in (s.a.v.) sözleri varken, başkasına itibar edilir mi?
Bu hadislere göre sırat köprüsü cehennem üzerinde kurulan bir köprüdür.
Herkes üzerinden geçecektir.
İman edip iyi amel edenler hızla geçecekler.
Diğer iman yoksunu olup ameli kötü olanlar ise aşağı düşeceklerdir. Bu konuda sayısız hadis vardır. Bu hadisler sahih hadis kitaplarında yer alır. (Buhari, Tevhid, 24; Müslim, İman, 299, Ahmed, Müsned, II, 275)
S.4.) Ölümle beraber şuur da kaybolur mu?
C.4.) Ölümle beraber cesedin şuur ve hissi kaybolur. Bu şuur ve his tamamıyla ruha geçer. Ancak mezara girdikten sonra, ceset de şuur ve his âleminden payını alır. Vücut tamamen çürüse de milimlik hücreye bu his yükletilir.
Allah dilerse en ufak parça bile bu hissi duyar. Yani lezzet ve azab ruh ile vücudu ortaklaşa içine alır. Hz.
Ömer, bu hali merak ettiği için Peygamberimiz'e (s.a.v.): öldükten sonra aklım başımda olacak mı diye sorar.
Peygamberimiz: 'evet, olacak' buyurur. (İbn Hacer, el-Metalibul-âliye, 4603: Beyhaki, İtikad,180)
S.5.) Ölen anneme okuyorum.
Ben de sevap kazanır mıyım?
C.5.) Annenize okuduğunuz ayetler, dualar inşaallah ona fayda sağlar.
Bunları okumanızdan dolayı siz de sevap kazanırsınız. Çünkü okuduğunuz ve dua ettiğiniz sürece hayırlı bir işle ilgilenmiş oluyorsunuz.
S.6.) Falcılar geleceği görebilirler mi?
C.6.) Falcılar ayak uçlarını bile göremezler. Bir şey görebilselerdi önce kendilerine faydaları olur, sizin vereceğiniz birkaç liraya muhtaç olmazlardı.
Onlar sadece geleceğe ait hikâyeler uydururlar. Tutar veya tutmaz. Onlar için önemli olan şey, insanları sömürmeleridir.
Tutup tutmaması pek önemli değildir.