Başbakan Erdoğan, son olarak Erzurum Mitingi'nde çok beğendiğimiz ve Yeni Anayasa'nın Başlangıç İlkeleri arasında yer almasını teklif ettiğimiz, gene 'Tek Millet, Tek Vatan, Tek Bayrak, Tek Devlet' sloganını söyledi. Aslında bu veciz slogan Türkiye'de yaşayan bütün insanlarımızın müşterek sloganıdır. Daha önceki yazılarımda, 'Tek Millet'in "Türk Milleti', 'Tek Vatan'ın 'Türk Vatanı/ Türkiye', 'Tek Bayrak'ın 'Türk Bayrağı' ve 'Tek Devlet'in de 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti' olduğunu izah etmiştim.
'Yeni Anayasa'da, BDP haricindeki bütün siyasî partilerin ve milletimizin tamamına yakın çoğunluğunun 'Türk' ve 'Türk Milleti' ibarelerinin muhafazasını istedikleri bilinen bir gerçektir. Aksi takdirde, 'kimliksiz' bir Anayasanın milletimiz tarafından kabul edilmeyeceği açıkça ortadadır. Bu durumda, Başbakan'ın sloganının aidiyeti de bellidir.
'Türkiyeli' kimliği ve 'Türkiyeli Milleti' deyimleri, her bakımdan yanlış, gülünç ve saçmadır. 'Türk Milleti'nin, Türkiye'de yaşayan bütün vatandaşlarımızın 'üst kimliği' olduğu ve etnik bir aidiyet ifade etmediği de -aslında bu gerçeği bilen kötü niyetli ayrımcılar dahilherkes tarafından kabul edilen bir gerçektir.
***
Başbakan Erdoğan 'Türk'tür ve bunu yeri geldikçe defaatle beyan etmiştir. Ayrıca,
'Türkler',
'Türk Milleti' ve sıkça
'Türk Bayrağı' ifadelerini de kullanmıştır. Ancak
Başbakan Erdoğan, bu etnik olmayan vurguların istismar edildiğini yakînen bilmektedir ve yerli yersiz politik meta olarak kullanmaktan da kaçınmaktadır. Son dönemde vatandaşlarımızın bir kısmı üzerinde uygulanan psikolojik harekâtın farkındadır.
Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki dikkatli konuşmalarına karşılık,
CHP ve özellikle
MHP,
Başbakan'ın
Türk olmadığını, bir defa bile
Türk ve
Türk Milleti kelimelerini kullanmadığını iddia etmekte;
Başbakan'ın bu konudaki dengeli tavrını istismar etmeye çalışmaktadır.
Erdoğan, son görüşme sürecinde bu konudaki beyanlarının istismar edildiğini bilmesine rağmen, sabırlı davranmaya devam etmektedir.
1987'de
Devlet Bakanı iken söylediğim
'21. Asır Türk asrı olacaktır' sözünü rahmetli
Özal da sık sık kullanmıştı.
Başbakan Erdoğan son konuşmasında bunu
'Türkiye asrı' şeklinde telâffuz etti. Lâkin gene de çok memnun olduk.
***
Gezi Olayları'nda, dışarıdan yönlendirilen şiddet eylemlerinde göstericiler
'Türk Bayrağı'nı istismar ederek bol bol kullandılar. Bir yandan da
PKK paçavrasını, marksist örgüt flamalarını,
Apo'nun posterlerini de kullanmaktan geri durmadılar. Bu malûm
CHP'li, ulusalcı,
Ergenekoncu çevreler, 2007'deki sözümona
'Cumhuriyet Mitingleri'nde de
Türk Bayrağını istismar etmişlerdi.
Başbakan Erdoğan, tam bir bayrak sevdalısıdır. Bir gün bana,
'Benim dört çocuğum da okula başlamadan önce Arif Nihat Asya'nın Bayrak şiirini ezberlemişlerdi' demişti.
Erdoğan, bu komplocuların
'Türk Bayrağı'nı istismar etmesini engellemek için mitinglerini şanlı bayraklarımızla gelincik tarlasına çevirmiş ve herkesin evine
'Türk Bayrağı' asmasını istemiştir. Bu arada şiddet eylemcilerinin üzerine
Atatürk resmi asılı bayraklarını kastederek,
Bayrak Kanunu'na göre bayrakta herhangi bir değişiklik yapılmayacağını da haklı olarak söylemiştir. Bunun
Atatürk aleyhtarlığıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
Millî Mücadele'yi gerçekleştiren ve devletimizi kuran millî liderimizdir.
'Osmanlı Bayrağı'na gelince, hilâl ve yıldız, hem dinî hem de millî sembollerimizdir.
Başbakan'ın
Osmanlı sempatisi, milletimizin de ortak hissiyatıdır. Ayrıca,
MHP'ye üç hilâlli bir empati yapmışsa bunda ne fenalık vardır?