Lokantası Samsun'un içindeydi... Eski balık halinin yanında... Liman kavşağında.
Marka şehir Samsun'da... Sahilde... İki muhteşem park (Doğupark ile Batıpark) yapılınca...
Bir "Samsun markası" olan "Balıkçı Fevzi Güler" de lokantasını Batıpark'a taşıdı.
Fevzi benim dostum... Değişik bir tip... Kimseye müdanası olmaz.
Burnu yere düşse... Eğilip almaz.
Kimseye yağ çekmez... Kimseden bir şey istemez.
Makam sahiplerinin kapısını çalmaz... Kimseye yük olmaz.
Ama bir "Yüksek makam sahibi" makamından ayrılmışsa...
Hele o kişinin "Daha önce Fevzi'nin lokantasına uğramışlığı" varsa...
Onu ilk arayacak olan Fevzi Usta'dır.
Hatır sorar... Yüzlerce kilometre uzakta da olsa balık yollar.
Adam gibi adamdır... Samsun'da oturur... Samsun dışında şubesi yoktur.
Cuma sabahı... Fevzi Güler aradı:
-İncir gönderiyorum... İki kutu... Biri senin... Diğerini de Baba'ya vermeni rica ederim.