Botanik bahçesi gibi bir bahçe... Ve dev bahçenin içinde muhteşem bir köşk... Çankaya Köşkü.
Önceki akşam... Köşk'teydik... Abdullah Gül'ün "Cumhurbaşkanlığı görev süresinin sona ermesi münasebetiyle" verdiği resepsiyonda.
Önce... Uzun bir koridordan geçtik.
Duvarlarda Atatürk'ten Abdullah Gül'e kadar... Bütün cumhurbaşkanlarının "Büyük boy... Yağlıboya" portreleri asılıydı.
Resepsiyon salonunun duvarlarında ise "Köşk'ün depolarından çıkarılmış... Onarılmış" tablolar vardı.
Salonda... Kalabalığa karıştık.
İlk dikkatimizi çeken şey Ak Parti milletvekillerinin konuşmaları oldu.
Bir kısmı şöyle diyordu:
- Abdullah Gül'ün "Partime döneceğim" söylemi iyi olmadı... Zamansızdı.
Bazıları ise... Bu görüşe katılmıyordu:
- Hayır... Gerekiyordu... "Siyasete dönüş sinyali vermesi" iyi oldu.
Sonra... Bize sordular:
- Siz ne düşünüyorsunuz?
Düşündüklerimizi söyledik:
Sayın Gül'ün yeniden aktif siyaset yapmak istemesi son derece doğal.
Ama... Çankaya gibi önemli bir şeref makamından sonra... Sayın Gül herkes gibi rahat hareket edemez, günlük kulislerin, polemiklerin içine giremez.
Ayrıca... İktidar gücü paylaşılmaz... Yeni Cumhurbaşkanı gücünü kimseyle paylaşmaya yanaşmaz.
Futbol jargonuyla konuşacak olursak... Sayın Gül, sahaya çıkacak ilk 11 kişilik kadroda kendine yer bulamaz.
Siyaset bu... Zaman ne gösterir bilinmez... Eğer işler iyi giderse kimse Sayın Gül'ü balmumlu davetiye ile siyasete çağırmaz... Ama işler kötü giderse... 2015'te... Gözler Abdullah Gül'e çevrilebilir... Gel, işleri toparla denilebilir.