Başbakan Erdoğan'ın Köln konuşması öncesinde Almanya'daki Türkler ikiye bölünmüş gibiydiler.
1. Erdoğan'ın gelişini heyecanla bekleyenler.
2. Erdoğan'ın gelmesini istemeyenler.
Bu iki kesimi "Kabaca" anlatacak olursak...
Birinci gruptakiler:
Kırsal kökenden gelenler... Emekliler... Düşük gelirliler... İşsizler... Garibanlar... Marketçi, dönerci gibi küçük esnaf... Muhafazakâr damarı ağır basan kesim.
İkinci gruptakiler:
İyi eğitimliler... Yüksek gelirliler... Almanya'da büyük işletme sahibi olan Türkler... Aleviler... Avukat, doktor, mühendis gibi işsizlik sorunu olmayanlar.
Unutmadan... "Genelleme" yapmak elbette doğru değil... İki grupta da "İstisnalar" olabilir.
Birinci gruptakilere "Ezilmişler... İtilip kakılmışlar" diyelim.
Erdoğan'ın gelişiyle "Heyecanlananlar."
İkinci gruptakilere de "Tuzu kurular" diyelim.
"Almanya'da işimiz tıkırında... Tayyip Bey'in Almanya ile çatışması bizim işimize sekte vurur" yorumunu yapanlar.
Birinci grup, sayısal olarak, ikinci gruptan fazla.
"Yüzdeye" vurursak... Tahminimiz... Kabaca... "Yüzde 65- Yüzde 35" diyebiliriz...