Hüsamettin Cindoruk "bu tartışma (Cumhurbaşkanı'nın yargılanıp yargılanamayacağı) Yassıada'da başladı" dedi:
* Rahmetli Bayar'ın yargılanmaması gerekirdi.
* Köpek davasında da görüldü... Yargılanamayacağı kararı var... Köpek davasında denildi ki, Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetten yargılanabilir.
* O zaman TCK-146 vardı... Vatana ihanet maddesi... Cumhurbaşkanı'nın yargılanması yolunu açtılar... 146-1'den idam kararı verdiler.
* Yanlıştı... Tartışma o zaman başladı... Olmamalıydı.
***
"Köpek davası da neydi" diyenlere kısaca anlatalım. Afgan Kralı, Cumhurbaşkanı Bayar'a
"kıymetli bir tazı" hediye eder.
Bayar da tazıyı Atatürk Orman Çiftliği'nin
"Hayvanat Bahçesi'ne" verir.
- Bunu alın... Parasıyla da falanca köyün çeşmesini yaptırın.
Köpeğe
"değer" biçilir.
Para
"Bayındırlık Bakanlığı'na" verilir.
Bayındırlık
"köyün çeşmesini" yapar.
***
Sonra 27 Mayıs 1960 İhtilali olur ve...
Celal Bayar hakkında
"meşhur" köpek davası açılır.
Bayar
"ciddi ciddi yargılanır."
"Zimmet" suçlamasıyla.
Sonunda mahkeme
"Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanetten yargılanabilir" der.
Ve
"köpek davasından" bir şey çıkmaz.
***
Cindoruk'ta Yassıada'ya ait
"pek çok anı, pek çok hikâye" var.
Dün sohbet ederken
"Cumhurbaşkanı'nın yargılanması" konusu açılınca... Cindoruk
"bu yol Yassıada'da açıldı" dedi:
- Açılmamalıydı... Yanlıştır... Tartışması bile Cumhurbaşkanlığı makamının gücünü azaltır... Makamı yıpratır.