Dün geceki maç, inanın bana Türk futbol tarihine geçecek. Hem ligin yeniden başlaması açısından hem de ortaya konan istatistikler açısından. 'Atamayana atarlar' derler, öyle de oldu. Maç boyu rakibi Galatasaray karşısında son derece mahkum oynayan Fenerbahçe, maçı aldı gitti. Diğer bir deyimle iki defa geldiler ve belki de şampiyon olacaklar. Sırf maç 1-1 olduktan sonra bile yakalanan pozisyonlara baktığımızda Galatasaray'ın 5 yapması gerekirken siz bu satırları okuduğunuz sırada Galatasaray büyük bir sıkıntı içinde olacak. Futbolcular ve Fatih Terim 'Acaba şampiyonluğu mu kaybediyoruz?' diyecekler.
Maça bakıyoruz. Fenerbahçe orta sahada top tutamıyor. Alex dışında bir şey yapmaya çalışan oyuncu yok. Ama işte bu dakikalarda gol geliveriyor. Söz konusu pozisyonda Alex, Ziegler ve Galatasaraylı Semih var. İki deneyimli ve bir deneyimsiz... Alex, Ziegler'in koşu yoluna bırakıyor ve Semih geç hareketleniyor. Ziegler topu kontrol ettikten sonra Semih onu bozmaya çalışıyor ama Ziegler çok iyi vurup Fener - bahçe'yi öne geçiriyor. Bu şok gol Galatasaray'ı bozmadı. Yine aynı standartla oyun devam etti. Volkan'ın kurtardığı ya da Fenerbahçe defansından dönen her top tenis topunun duvardan döndüğü gibi yine Galatasaraylı oyunculara geldi. "Bu baskıya can mı dayanır?" dedik ama panter Volkan "Ben dayanıyorum arkadaş" dedi. Dayandı, dayandı, dayandı... Ta ki Selçuk'un frikiğine kadar. Onu da kurtarabilirdi. Topa temas etti ama çıkaramadı.
CANER ATILMALIYDI
İşte bu dakikadan sonra Fenerbahçe için her şey bitmişti. Zaten kötü oynuyorlardı, moraller yıkıldı. Ama bu sefer ortaya bir SİYAH çıktı. Semih'ten sıyrıldı, topu Ujfaluji'nin arkasındaki Stoch'a bıraktı ve belki de Fenerbahçe bu golle şampiyonluğa ortak oldu. Semih'i bu golde de eleştiriyorum. Bienvenu ondan sıyrıldığında derhal faul yapmalıydı.
Sonuçta 23 Nisan 2012 itibarı ile Süper Ligimiz yeniden başlıyor, herkese duyurulur.
Geleli Fırat Aydınus'a. Maçın genelinde iyiydi ama Caner'i kesin olarak ikinci sarı karttan atması gerekiyordu. Eyyam Türk hakemliğinin en büyük talihsizliği. İlk sarı kartlar çok kolay çıkıveriyor ama çıkması gereken ikinci sarı kartlar bir türlü çıkmıyor.
İlk yarıda Cristian'ın ceza alanında Selçuk İnan'a yaptığı harekette penaltı yoktu, devam kararı doğru.