Futbol Federasyonu eski Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ı CNN Türk'te dikkatle izledim. Asıl sorun belli oldu. O da şu: Aydınlar, şartlar ne olursa olsun Fenerbahçe'yi küme düşüren federasyon başkanı olarak tarihe geçmek istememiş. İşte, onun en büyük hatası bu. Aslında bu, hatadan da öte, görevi kötüye kullanmaktır. TFF Başkanı'nın görevi, tuttuğu takımı küme düşmekten kurtarmak değil, futbolu adil yönetmektir. 3 Temmuz'dan istifa ettiği güne kadar Fenerbahçe'yi düşürmemek için elinden geleni yapmış. Kapalı kapılar ardında Fenerbahçeli yöneticilerle pazarlıklara girmiş. Ve 58. maddenin de bir defalık delinmesi için UEFA'da tüm görüşmeleri organize etmiş. İşte bu olmaz. "Fenerbahçe'yi düşürmeyeyim" derken Türk futbolunu içinden çıkılmaz bir duruma sokmuş. Sonra da çıkıp "Fenerbahçe'nin uğrayacağı tüm maddi ve manevi zararları ben karşılarım" diyor. Bu nasıl başkanlıktır Sayın Aydınlar? Hiçkimse sizden hamilik ya da koruyuculuk yapmanızı beklemedi. Genel Kurul size bunun için oy vermedi. Siz hangi hakla Fenerbahçe'yi kümede tutmak için olayı öteler, UEFA ile ve Fenerbahçeli yöneticilerle pazarlığa girersiniz?
İkinci bir husus daha var. İstifa ettiği gün Kısmet Erkiner'e teşekkür ediyor. Ama CNN Türk'teki programında aynı eski CAS hakimini eleştiriyor. Yine istifa ederken "Arkadaşlarım belgeyi benden gizlemişler" diyerek Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı'yı hedef gösteriyor. Ama CNN Türk'teki programında ikisinden de özür diliyor. Yine istifa ederken UEFA'yı Türkiye'ye şikayet ediyor. Ama son programda "UEFA da haklı" diyor.
İşte bir kurum böylesine zigzaglarla, böylesine çelişkilerle yönetilirse olacağı budur. Siz, kimden izin alıp da UEFA ile puan silme konusunda mutabakat sağladınız?
İşin en korkutucu boyutu Aydınlar'ın açıklamalarının içinde gizli. Eski başkan diyor ki, "Türk futbolunun ekonomik ve sosyal yönden yara almaması için düşme olmaması lazım. Ve bu nedenle de biz UEFA ile anlaşıp puan sileceğiz. Bunu da Genel Kurul'a oylatacağız. Çünkü UEFA böyle istiyor." Buraya kadar her şey güzel. Aydınlar yine devam ediyor konuşmaya ve diyor ki; "58. maddeyle ilgili Ankara'da yapılan oylamada isteseydim ben bir defalık affı Genel Kurul'dan geçirirdim." Yaman çelişkiye bakın. Bu nasıl sorumsuzluktur? Madem kurtuluş puan silme ve Genel Kurul'da kabul ettirme gücünüz var, o zaman niye yapmıyorsunuz ve istifa ediyorsunuz?

ELEŞTİRİYE TAHAMMÜLÜ YOK
Aydınlar, düzgün bir insan. Üstelik çok inançlı bir insan olduğunu da hissediyorum. Ama asla birinci adam olamaz. Çünkü birinci adamlar farklı davranırlar. Üstelik çok alıngan. En ufak eleştiriye tahammülü yok. İfadeye bakın: Birkaç yorumcu ağır şekilde eleştirmiş ve istifa kararı almış. Peki yorumcuların görevi ne? Hep okkalamak mı? Yine anlıyoruz ki, gönlünde hala Fenerbahçe Başkanlığı yatıyor. Saygı duyuyoruz ama şunu da söyleyelim: Fenerbahçe'yi TFF'yi yönettiğiniz gibi yönetirseniz ve aynı alınganlıkla devam ederseniz başkanlıkta üç ay bile kalamazsınız.