Herkes maç öncesi merak ediyordu. Acaba Galatasaray 10'uncu maçını kazanabilecek miydi? Eskişehir, sadece rekor kırılacak maç değil, geçilecek çok zor bir deplasmandı. Ama olmadı.
Maça baktığımızda Galatasaray'ın kazanmayı hiç hak etmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Galatasaray'ın yumuşak karnı, sağ kanadı. Hem Sabri hem Kazım ne defansif ne de ofansif olarak güven veriyorlar. Bunu Ersun Yanal çok iyi görmüş ki; bu kanada Volkan- Dede-Tello gibi oyuncularını koymuş ve buradan pozisyon bulmayı amaçlamıştı. Eskişehirspor, sol kanadını büyük oranda istediği gibi kullandı. Orta yaptı; pozisyon üretti; ama golü bulamadı.
TEK SANTRFORLA OLMUYOR
Batuhan, biraz futbolu sevse Türkiye'nin en önemli oyuncusu olabilir. Elmander'in iyi niyet ve fedakarlığının yarısı onda olsa adından çok söz ettirir. Dün gece etkisiz kaldı. Bunda baş rolü G.Saray'ın genç stoperi Semih oynadı. Semih iyi, hoş çocuk ama deneyimsizliği anlık hata yaptırıyor. Mesela 80'inci dakikada bir hatasıyla Tello'nun önüne bıraktığı top gol olsa Galatasaray için her şey bitivermişti.
Galatasaray, uzun bir aradan sonra ilk defa tek santraforla oyuna başladı. Ama görünen o ki, bu strateji fazla tutmuyor. Elmander'in yanına mutlaka bir yardımcı gerekli. Mesela Terim'in ikinci yarı Sercan'ı alması doğru karardı.
Eskişehir, 4 Büyükler'den sonraki en iyi takım. Trabzon'la kıyaslanabilir. Hatta ileri gidiyorum. Play-off'a kalma şansı bile var.
Cüneyt Çakır, Türkiye'de herkesin sevdiği ve çok güvendiği bir hakem. Oyuncuların saygısı var. Ceza alanında kollara çarpan pozisyonlarda penaltı beklentisi vardı. Hepsinde de devam kararı verdi. Bence de doğruyu yaptı.