Fenerbahçe sezonun kötü futbollarından birini oynadı. Üstelik fizik olarak da ikinci yarı Gençlerbirliği'yle baş edemediler. Fenerbahçe klasiği şuydu... Bol pas, ayağa pas, kanattan yapılan ortalar ve bulunan pozisyonlar.
Dün gece ilk yarı bol pas, ayağa pas yapan bir Fenerbahçe vardı ama hepsi bu. Tüm bunlar rakip ceza alanına kadar. Sonra koskoca bir sıfır. Tek forvet Bienvenu, o da sürekli geri gelerek oynuyor. Peki o zaman Fenerbahçe'de golü kim atacak? Ya duran toplar ya da şutlar. İşte bunlardan bir tanesinde Emre'nin şutu gol olabilirdi. Ama direkten dönen bu top dışında Fenerbahçe'nin 85. dakikaya kadar tek pozisyonu yok.
Son haftaların formda ismi Caner hareketli, arayış içinde ama geçmiş haftaların aksine çoğu topu rakibe verdi. Acaba Aykut Kocaman bazı oyuncuların eksikliğinde maça Stoch'la mı başlamalıydı? Çünkü Stoch girdikten sonra gördük ki çok dengeli olmasa da Fenerbahçe forvetine hareketlilik geldi. Bir çok oyuncu formsuz dönem geçiriyor. Selçuk iyi değil, sonradan oyuna giren Semih kafa ve fizik olarak çok geriye gitmiş. Özer iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor ama o da organize değil.

ÖZKAHYA ZORLANMADI
İkinci yarı Gençlerbirliği daha çok gelmeye başladı. Neredeyse Fenerbahçe'nin üzerine her geldiklerinde gol pozisyonu bulmaya başladılar. Bunun da temel nedeni Fenerbahçe'nin forvet ve orta sahasının geri dönememesi. Azofeifa'nın vurduğu top gol olsa Fenerbahçe kaybederdi. Görev Aykut hocaya düşüyor. İyi takımların böyle kötü günleri olabilir. Hatta dönemsel düşüş de olabilir. Ama böyle süreçleri en az hasarla geçmek bir takımda teknik direktörün görevi olmalıdır.
Gençlerbirliği sempatik bir takım. Rakip kim olursa olsun iyi kapanıp çabuk çıkışlarla golü düşünüyorlar. Beşiktaş'ı yendiler, dün gece de Fenerbahçe'yi yenebilirlerdi. Hakeme gelince bir iki ufak hatası dışında başarılıydı. Aslında dün gece maça baktığımızda da hakemi zorlayacak yegane pozisyon yoktu.