Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Onlar Yahudi Soykırımı'nı da sessizce izlemişti

İsrail'in Gazze'de yaşayan 1.7 milyon insanı (Gazze nüfusunun yüzde 50'si 15 yaşın altında) hedef alan saldırısı sonunda kaçınılmaz olarak Yahudi düşmanlığının, yani anti-Semitik ırkçılığın seslendirildiğini ve bu şekilde Gazze'de olup bitenlere tepki gösterirken Hitler'i övmek benzeri bir bilinçsizliğin gündeme geldiğini de gördük.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan'ın önceki gün Ordu'da yaptığı konuşmanın bir bölümü, sözünü ettiğimiz bilinçsizler için bir uyarı olmalıdır.

Irkçılığa karşı uyarı
Şöyle dedi Erdoğan:
- Ben vatandaşlarıma sesleniyorum; vatandaşımız olan, Türkiye'deki Musevilere yönelik herhangi bir tavrı ben doğru bulmuyorum. Niye? Onlar bu ülkenin vatandaşıdır. Bu ülkenin vatandaşı olmaları hasebiyle onlar şu anda bizim güvencemiz altındadır. Bizim hedefimiz İsrail'in zalim yönetimidir, terör estiren yönetimidir, biz onu hedef alarak konuşmalıyız, onu hedef alarak uluslararası çalışmalarımızı yürütmeliyiz. İsrail halkını kendi yönetimine karşı tavır almaya davet etmeliyiz.

Halk değil yönetim kınanıyor
Gerçekten de mesele Yahudi veya Türk veya Arap olmak meselesi değildir... Neticede İsrail'de yaşayan ve kendilerini Yahudi olarak gören binlerce bilinçli insan da, Netanyahu'nun Gazze'ye dönük olarak izlediği politikaları kınamaktalar.
Türkiye'de Hükümet de Başbakan Erdoğan'ın çok açık biçimde vurguladığı gibi "İsrail'in terör estiren yönetimi"ni kınıyor... İsrail halkının da kendi yönetimine tavır almasını bekliyor.
Hitler'in ve Nazi'lerin Yahudi ırkını yok etmek için uyguladığı ve "Holokost" olarak bilinen soykırıma gelince...

Holokost'u da izlemişlerdi
Nazilerin 1933'te iktidar olmaları ertesinde 1935'te çıkartılan Nurnberg Kanunları ile Yahudi soykırımı resmen başlatıldı. Yahudilerin Alman vatandaşlıkları ellerinden alınıp, sivil haklarından mahrum edildiler. "Nihai Çözüm" (Endlösung)olarak bilinen ve Yahudi ırkının yok edilmesini hedef alan kırımlar (mesela Kristallnacht), toplama kampları, kitlesel sürgünler devreye girdi... Polonyalı Yahudiler, gettolara kapatıldı.
İşin garip yanı, Almanya'daki bu insanlık dışı olayı, son noktaya kadar başta Amerika olmak üzere dış dünya, bugün Gazze'yi izledikleri gibi sessizce izlediler... İnternette "jewishvirtuallibrary. org" sitesine girerseniz, şimdi Gazze'ye dönük olarak sergilenen umursamazlık ayıbının, o dönemde Yahudi soykırımına karşı da tekrarlandığını somut örneklerle görürsünüz.

Gözlerini kapatmışlardı
O dönemde Amerikan medyasında çıkan soykırıma ilişkin haberler ABD hükümeti tarafından yalanlanmakta, havadan çekilen toplama kamplarının fotoğrafları, toplu mezarların görüntüleri Savunma Bakanlığı'nca "Gizli" olarak sınıflandırılmaktadır. Örneğin Almanlar kendilerine 10 bin kamyon verilmesi halinde İngiltere'ye 1 milyon Yahudi'yi göndereceklerini söylediklerinde, İngiliz diplomatları "Biz 1 milyon Yahudi ile ne yapabiliriz ki" cevabını vermişlerdi.
Bu nedenle şimdi Türkiye'nin Gazze'deki israil terörünü kınamasını ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün eleştirmesine veya Avrupalıların sessiz kalmalarına hayret etmemeliyiz. Onlar işin ucu kendilerine dokununca feryat edilen bir geleneğin temsilcileridir. Onlar "Holokost"u da görmezden gelenlerin çocuklarıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA