Yıllarca "Kayıt dışı ekonomiyi nasıl kayıt altına alacağız" diye düşünüp durduk...
Ama burası böyle işte!..
Kayıt dışı ekonomiye takılarak yıllarımızı geçirirken ve bu sorun yetmezmiş gibi, şimdi de karşımıza "Kayıt dışı devlet" çıktı.
Gerçi kayıt dışı devlet diye bir şeyin varlığını zaman zaman hissetmiyor değildik...
Buna bazen "Derin devlet" diyorduk, bazen de "Vesayet" kapsamında ordudan, yargıdan bürokratik oligarşiden giderek, kayıt dışı devletin izini sürmeye çalışıyorduk.
Son gelişmeler sayesinde nihayet kayıt dışı devletin de ne olduğunu anlamak imkânına kavuştuk.
Hani askerdeki Ahmet'e komutanı "Elektrik nedir" diye sorunca o da "Ne olduğu bilinmez, ettiğinden bellidir komutanım" diye cevap vermiş ya...
Nihayet anladık ya...
Kayıt dışı devlet de tam bu tanıma uyan bir şeymiş meğer... Çıkarları engellenmediği sürece her siyasi iktidara ve her ara rejime destek verirmiş... Bu yüzden de ne olduğunu kimse araştırmazmış. Bu son dönemde ise ettiğine bakarak onu anlamak imkânına kavuştuk.
Acaba bu bukalemun yapısındaki oluşumu "Barış Açılımı" mı çileden çıkarttı?
MİT Müsteşarı'na yönelik operasyonla mı, "Dershaneler sorunsalı"na parmak basılmasıyla mı, yoksa daha önce İsrail'e "Gazze'deki zulme son verin" denilmesiyle mi, düne kadar şimdiki iktidarın da yanında görünen bu oluşum "Dostmodern darbe" için düğmeye bastı?
Neticede artık kayıt dışı devletin de ne olduğunu biliyoruz ya, bu da bir kazançtır...
Vatan kimin anası?
Burada tam anlaşılamayan şey, kayıt dışı devletin yöneticilerinin hâlâ kendilerini meşru devletin yöneticilerinden daha güçlü görüp görmemelerine ilişkindir.
Yine böyle bir asker fıkrası vardır ya...
Takım komutanı askerlerini teftiş ederken Ahmet'in önünde durmuş ve "Vatan nedir" diye sormuş. Ahmet hazır ol konumunda "Vatan benim anamdır" diye cevap vermiş komutana... Komutan Ahmet'e "Aferin" dedikten sonra ilerlemiş, Mehmet'in önünde durmuş ve ona da "Vatan nedir" diye sormuş... Mehmet de "Vatan Ahmet'in anasıdır" diye cevap vermiş komutana.
Ya bu kayıt dışı devletin yöneticileri "Bizim de yargıçlarımız, savcılarımız, bürokratlarımız, milletvekillerimiz, sermaye sahiplerimiz var... Vatan asıl bizim anamızdır" diye düşünüyorlarsa...
Rotayı değiştirmezlerse...
Ya BDDK'daki, HSYK'daki, YÖK'teki, NATO'daki, AB'deki, ABD'deki ve alfabedeki bütün harfler kullanılarak oluşturulan tüm kurumlardaki adamlarına "Meşru devletin yerine geçmemiz için gereken her şeyi yapın" diye talimat verdilerse...
Bu soruya da bir askeri fıkra ile belki cevap bulabiliriz.
Karanlık ve sisli bir gecede suları yararak ilerleyen savaş gemisinin kaptan köşkündeki komutan, karşıda uzakta bir ışık görmüş ve hemen "Rotanızı 30 derece doğuya çevirin" diye mesaj göndermiş karşıya.
Bu mesaja hemen şöyle bir cevap gelmiş:
- Asıl siz rotanızı 30 derece doğuya çevirmelisiniz. Burası bir deniz feneri.
Rotanızı bir an önce değiştirmezseniz birazdan kayalara çarpacaksınız...
Meşru devletin kayalıklarına yaklaşırken kayıt dışı devletin kaptanları rotalarını değiştirmemekte direnirlerse, acaba hangisi batar?