Seçilerek iktidar olan AK Parti, sadece atanmışları iktidar olarak kabul eden "Derin Devlet" karşısında yakın zamana kadar muhalefet görevini de üstlendi.
Bu iktidar partisi muhtıralar yedi, kapatılma davalarına hedef oldu, yargı tarafından engellendi... Kendilerini derin devletle özdeş gören medya sözcüleri, AK Parti ve Başbakan Erdoğan'a dönük tüm girişimlerin borazanlığını yaptı.
Ama bu arada "Askeri Demokrasi"nin sona erdirilmesi, "Barış Açılımı", "Anayasa Referandumu", "Demokrasi Paketleri" benzeri adımlar da, bütün engellemelere rağmen kararlılıkla atıldı. Ekonomide ise hem istikrar hem de büyüme, gerçekleştirildi.
Galiba şimdi sıra, muhalefetin muhalefet etme görevini iktidardan almasına geldi. Ancak seçim kazanmadan iktidar olmak, halk yerine derin devlete dayanmak, 1930 yapımı resmi ideolojinin söylemlerini 2013'te tekrarlamak, muhalefetin muhalefet olmasına yetmiyor.
Çocukça eleştiriler
Ama nedense özellikle CHP, Yeni Türkiye'nin gerçeklerine ve değişime uyum göstermek konusunda pek kararlı görünmüyor.
Son bir örnek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun demokratikleşme alanında daha ileri adımlar atılmasını önermek yerine, atılan adımları da "Çocukça" eleştirilere konu etmesinden verilebilir.
Kılıçdaroğlu'nun Gaziantep'te demokratikleşme paketini eleştirirken Gaziantep'te söylediklerini okumuşsunuzdur...
Demokratikleşme paketinde x, q, w gibi harflerin kullanılabilmesine değinirken "Ben merak ediyorum, ya bu Başbakan tuvalete hiç gitmedi mi?
Tuvaletlerin kapısında 'w' yazar zaten" demiş CHP Genel Başkanı. "Latife latif olmalı" söyleminin, siyaset için daha da fazla anlamı vardır.
Sıkışmışlık durumu
Türkiye gerçeklerini oluşturan öğelerin dilleri, kültürleri, alfabeleri ile yok sayıldığı yılların sona ermesini tuvalet kapılarından gözlemlemek, sanırım büyük bir sıkışmışlığı da ifade eder.
Böyle çok sıkışmış bir adamın, kapısının üzerinde W.C. yazılı olan umumi bir tuvaletin önündeki durumunu anlatan fıkra vardır.
Adam tuvaletin dolu ve kapısının kilitli olduğunu görünce, kapıyı yumruklamaya ve "Çık, çık, çık" diye bağırmaya başlamış.
Ama içerideki duymazdan gelmiş bunu... Bir süre daha "Çık, çık, çık" diyerek bağırıp yumruklamış kapıyı...
Kapı yine açılmamış... Sonunda adam karnını tutarak yere çömelmiş ve alçak sesle "Çıkmaaa" diye mırıldanmış.
Farklı WC'ler
Sanırım Kılıçdaroğlu'nun demokratikleşme adımlarını umumi tuvaletlerin kapıları önünde değerlendirmekten vazgeçmesinin zamanı gelmiştir ve geçmektedir.
Ayrıca üzerinde her gördüğü "WC" yazısını da, ihtiyacını giderebileceği mekânın işareti sanmamalıdır. Örneğin İngilizcedeki kısaltmalardan biri olan "WC" Water Closet (Su Odası: Tuvalet) olabileceği gibi, bir diğer "WC" World Cup (Dünya Kupası), diğer "WC" de Web Cam (internet kamerası) anlamına gelebilir.