Her gün ve her dakika yurttan ve dünyadan gelen haberlerin hiçbirini kaçırmadan izlemek gibi bir mesleki alışkanlığınız varsa, zaman zaman "Bu kadarı da olmaz ki" diyerek tepki göstermeniz kaçınılmazdır.
Dün bu tür haberlerden biri Suudi Arabistan'dan geldi. Haber şöyleydi:
- Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki geleneksel "Jenadriyah Milli Miras ve Kültür Festivali"ne katılan şık giyimli üç erkek Suudi yetkililerin dikkatini çekti. "Erdemli Yaşam ve Ahlaksızlığı Önleme Komisyonu" festivaldeki kadın ziyaretçilerin erkeklerden etkilenebileceğini düşündü. Arapça yayınlanan "Elaph" gazetesindeki habere göre, festival yetkilileri üç erkeği yakışıklı oldukları için alandan uzaklaştırdı. Üç erkek ülkeden apar topar sınır dışı edilerek, Abu Dhabi'ye geri gönderildi.
Doğru olabilir mi bu haber?
Ya Kıvanç Tatlıtuğ gitseydi?
Suudi Arabistan'ı ziyaret eden ve sınır dışı edilmeyen Türk erkekleri, acaba bu haberi nasıl yorumlarlar? Günümüz Türk erkeğinin yakışıklılık simgesi olan Kıvanç Tatlıtuğ, Suudi Arabistan'a gitseydi acaba havaalanından geri mi çevrilirdi.
Tweetleri (yani ciklemeleri) haber yapan bir dergide de, bir Amerikan erkeğinin Suudi yetkililerine hitap eden şöyle mesajı vardı:
- Kadınları otomobil kullanmaktan yasaklayarak doğru bir karar almışsınız. Bizde bu yasak olmadığı için trafiğimiz problemlerle dolu.
Dünün şaşırtıcı haberlerinden bir diğeri de Washington mahreçliydi. Bu habere göre bireylerin silahlanmasının önüne geçmek için hazırlanan tasarı ABD Senatosu'nda reddedilmişti.
Washington'da aklın tutulması
Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tarafından ortak hazırlanan ve "Silah alımlarında herkese geçmiş araştırması" yapılmasını öngören tasarıya 54 senatör "Evet" derken, 46 senatör "Hayır" dedikleri için gerekli olan 60 oy bulunamayınca silah kontrolüyle ilgili tasarı reddedilmişti.
Düşünün ki bir gün önce Boston'da bombalar patlamış. Düşünün ki birkaç ay önce bir manyağın kurşunlarıyla Connecticut'taki okulda 26 çocuk katledilmiş. Bu tür haberler sık sık gelmekte ABD kentlerinden.
Ve ABD senatörleri vatandaşların silahlanmalarının devamına onay veriyor.
Ya Ankara kaynaklı aklı zorlayan haberlere ne demeli?
Barışa karşı olunur mu?
Bir siyasetçi barıştan yana olduğu için görevlerinden ayrılmak zorunda kalabilir mi?
Ne var ki dünkü haberlerden birine göre CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç bu nedenle parti yönetiminden istifa etmişti.
Habere göre CHP MYK'daki görevinden istifa eden Onanç "Cumhuriyet'in kurucusu olan CHP'nin, ülkenin içinde bulunduğu böylesine önemli bir sürecin dışında kalmaması gerektiğine inanıyorum" diyordu.
CHP'nin Genel Başkan Yardımcısı olan Onanç'ın açıklamasının bir bölümü de şöyleydi:
Bu kadarı da olmaz!
"Türkiye'nin içinde bulunduğu bu hassas süreçte CHP'nin aktif politika üreten, katkı sunan, süreci yapıcı şekilde ele alan bir yaklaşımı olması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu noktada, parti yönetimiyle aynı doğrultuda politika yapma olanağımızın kalmadığına karar verdik. Bu fikir ayrılığından dolayı CHP'de yönetici olarak kalmamın doğru olmayacağını görüyorum."
İşte böyle haberleri izlerken "Bu kadarı da olmaz" diye tepki gösterirsiniz.