Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Demek toplum Birand türü gazeteciyi seviyormuş

Demek bu toplum kendisi gibi düşünmeyenlere hakaret etmeyen, onları hedef göstermeyen gazetecileri de severmiş...
Demek bu toprağın insanları, sahip olduğu tüm bilgileri ve ulaştığı bütün haberleri çarpıtmadan ve bir gizli amaç beslemeden okurlarına ve izleyicilerine sunan medya mensuplarına, hem sevgi hem de saygı duyarmış.
Sevgili arkadaşım ve meslektaşım Mehmet Ali Birand'ın vefatı ertesinde içine girdiğimiz toplumsal çaptaki üzüntü, insanların medyaya dönük derin duygularını da yansıtmıyor mu?
Galiba bizim meslekte işin özü bu zaten...
Tabii ki bir ideolojiye bağımlı veya bir siyasi hedefe kilitlenmiş misyon gazetecileri de olacaktır...
Burada dikkat edilmesi gereken şey, "Kullanılan gazeteci" olmamaktır.
Hiçbir gazeteciye haberler gökten inmez.
Atlatma haberleri de gazeteciye birileri verir.
İyi ve namuslu gazeteci, bu haberin kendisine neden ve hangi amaçla verildiğini (veya sızdırıldığını) bilerek bunu haberleştirir veya yorumuna konu eder.

Kullanılma tehlikesi
Bir manşeti atan gazeteci, bir merkezden yönlendiriliyorsa ve bu manşetle birilerini hedef gösteriyorsa, bunun sonuçları sonunda tüm mesleği kötü etkiler.
Mehmet Ali Birand mesleğin bu temel kurallarını bilerek, gazeteciliğini son gününe kadar namusuyla icra etti.
"Resmi ideoloji"nin veya "Derin devlet"in tabu saydığı haber konularına, böyle girdi.

Hedef gösterildi
Kimse onu kullanamadı...
Ama onu kullanamayanlar andıçlarla onu hedef de gösterdiler.
Bir merkezden talimat alan bazı meslektaşları onu itibarsızlaştırmak için kampanyalar da yürüttüler.
Sonuç ortada...

Bu bir derstir
Okurları ve izleyicileri Mehmet Ali Birand'ı sonsuz yolculuğuna sevgiyle, beğeni duyguları ile, teşekkürlerle uğurluyor.
Mesleğe yeni girenler için bu olay bir ders olmalıdır.
Hayat bir maratondur.
Nefesinizi tutacaksınız, mesleğin temel ahlak kurallarını çiğnemeyeceksiniz, güneşin battığı gibi mutlaka doğduğunu da bilerek hukukun üstün olduğu, temel hakların kutsandığı özgürlükçü demokrasiye yönleneceksiniz.
1988'de Öcalan'la söyleşi yaptığı ve "Kürt Realitesi"ni anlamaya çalıştığı için Mehmet Ali Birand'ı andıçlayacak olan post-modern darbe süreci "Devlet"inin, bugün de "İmralı Süreci"nin başlatıcısı olduğunu hiç unutmayacaksınız.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA