Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın 28 Şubat postmodern darbesinde olup bitenlerden haberi olmadığını söylemesi, nedense bazılarını şaşırttı.
Kemal Tahir'in anlattığı bir anekdotu daha önce de yazmıştım.
Balkan Savaşı'nda (1912) köyü Bulgarların eline geçen ve İstanbul'a göç eden bir Bulgar Türkü köylüye gazeteciler sormuşlar:
- Bulgarlar nasıl aldılar senin köyünü?
Köylü boynunu bükmüş,
- Nasıl aldılar anlamadım, ben o gün alış veriş yapmak için şehre inmiştim, diye cevap vermiş.
Olayları anlamamak
Amerikalı komünist yazar John Reed de "Dünyayı Sarsan 10 Gün" kitabında günü gününe Sovyet Devrimi'nin gerçekleşmesini anlatırken "Kadetler Kışlık Saray'a saldırırken, St. Petersburg'un merkezinde insanlar bir devrimin gerçekleştiğinin farkında olmadan lokantalara gidiyor, alış veriş yapıyorlardı" diye çizer tabloyu.
Aslında eski bir genelkurmay başkanının görevli olduğu dönemde gerçekleştirilen bir postmodern darbeyi, gecikerek de olsa anlaması bile önemlidir.
Çünkü bizim siyasi ve sosyal geleneğimizde, gecikmeli anlamalara ulaşmak bile çok zor olmuştur.
Örneğin Türkiye'de bir "Kürt realitesi"nin varlığından haberdar olmamız için geçen zaman, İsmail Hakkı Karadayı'nın 28 Şubat'ta neler olduğunu öğrenmesi için geçen zamandan daha uzun değil midir?
Gecikmeli anlamalar
Bunun gibi dövizi cürüm aleti gibi görmekten vazgeçip, konvertibiliteye geçmek için 1930'dan 1980'lere kadar oyalanarak, kronik döviz krizleriyle haşır neşir olmadık mı?
Gerçi bazılarına göre Karadayı'nın 28 Şubat'ta neler olduğundan ve Batı Çalışma Grubu'nun yaptıklarından bal gibi haberi vardı.
Çünkü ülkede olup bitenlere fazla ilgi duymasa bile, her sabah makamına gelen takım gazetelerin hiç olmazsa darbeyi pompalayan manşetlerine bakıp, gelişmeler hakkında kabaca fikir sahibi olabilirdi.
En azından "28 Şubat Muhtırası" diye bilinen ve kendisinin Genelkurmay Başkanı olarak katıldığı MGK kararları hakkında bilgi sahibi olabilirdi.
Ama bazı belgelere göre de İsmail Hakkı Karadayı aslında her şeyden haberdardı.
Mesela 10 Haziran 1997 günü Genelkurmay'daki toplantıda şunları söylemişti:
Galiba haberi vardı
"- Sizleri bugün buraya, anayasada esasları belirtilen cumhuriyet rejimimizi yıkarak, yerine dini esaslara dayalı siyasal İslam düzenini kurmak isteyen, irticai unsurların ulaştığı boyutlarla ilgili değerlendirmemizi sunmak için davet etmiş bulunuyoruz. TSK yasaların kendisine verdiği vazife doğrultusunda giderek artan irticai faaliyetleri değerlendirmiş ve buna istinaden "Batı Harekat Konsepti"ni oluşturmuştur."
Aslında emekli Orgeneral Karadayı'nın nelerden haberi olmadığının derdine yanmak, bizden çok bir başka emekli orgeneral olan Çevik Bir'e düşmekte...
Ama yine de vatandaşlar olarak genelkurmay başkanlarının yurtta ve dünyada olup bitenlerden haberdar olmalarını bekleriz.