Siyasetçiler de çeşit çeşittir. Bazıları sadece konuşur, bazıları da hem konuşur hem iş yapar.
Konuşmalar zamanla boşlukta yok olur, ama yapılanlar kalır.
Bu sadece günümüzdeki bir durumu yansıtmıyor.
Milattan önce 2'nci yüzyılda Demosten de "Yanında icraat yoksa konuşma içi boş bir eylemdir" dememiş mi?
Başbakan Erdoğan'ın bazılarının üslubuna ve bazılarının da içeriğine katılmadığınız konuşmalarını dinlerken, yukarıda işaret ettiğim gerçeği hep hatırınızda tutun.
Bu konuşmaların arkasında istikrarlı ve gelişen bir ekonomi olmasa, sade kentlerin değil tüm ülkenin alt ve üst yapısı yenilenmese, Erdoğan iktidar olduktan sonraki seçimlerde de oylarını artırıp, iki kez daha iktidar olabilir miydi?
Hep aynı durum
Çok partili demokrasiye geçtiğimiz günden bu yana aynı durumu Adnan Menderes'te de, Süleyman Demirel'de de, Turgut Özal'da da görmedik mi?
"Köprüye hayır" kampanyaları açan konuşmacı siyasetçilere rağmen iki Boğaz Köprüsü böyle yapılmadı mı?
Türk seçmeni çok partili demokrasi sayesinde siyasetin sadece "Nutuk atmak" olmadığını, asıl "Hizmet"in siyasetin temel öğesi olduğunu gördü ve öğrendi.
Biz eski Ankaralılar için 1950'ye kadar Çubuk Barajı, denizler kadar engin bir su değil miydi?
Şu anda Türkiye'deki tüm barajları sayabilir misiniz?
Siyasi tutum farkları
Eski İstanbullular için Hilton'un İstanbul'a gelmesi büyük bir olaydı.
Bir caddenin yapılması veya bir kavşakta yeraltı geçidi açılması, yıllarca konuşulurdu.
Şimdi Maslak'tan dalıp kendimizi Sarıyer'de, Dolmabahçe'den dalıp kendimizi Çağlayan'da bulmayı doğal karşılamıyor muyuz?
İstanbul-Gebze arasındaki çift taraflı 40 kilometrelik caddeyi otoyol zannetmez miydik?
20'nci yüzyılın son çeyreğine 2.8 milyar dolarlık ihracat ile girmedik mi?
Şu anda sadece enerji gereksinimiz için petrole ve doğalgaza 50 milyar dolara yakın dış ödeme yapabildiğimizi hiç düşünüyor muyuz?
Siyasi tutumumuz, ideolojik konumumuz veya ailemizden gelen alışkanlıklarımız nedeniyle, konuştukları kadar iş de yapan siyasetçilere karşı olabiliriz.
Sonucu kim belirler
Bu tutum "Karşıt" olmaktan öteye "Öfke"ye de dönüşebilir.
Ama eğer arada bir merak edip "Benim bu kadar karşı olmama rağmen bunlar neden her seçimden galip çıkıyor" sorusuna cevap ararsanız, bunların konuştukları kadar iş yaptıklarını da görürsünüz.
Seçimlerde sonucu kararlı seçmenler değil, işe ve icraata bakıp karar veren kararsızlar belirliyor.
Bu nedenle konuştukları kadar iş de yapan siyasetçilerin konuşmalarının içeriği zaman zaman doğru olmasa da, bunlar unutuluyor.
Genel olarak "Meyveli ağaç taşlanır" açısından bakılıyor bunlara dönük saldırılara.
İktidar olmak isteyen siyasetçiler de toplumda "Bunlar konuştukları kadar iş de yapabilir" izlenimi yaratmaya çalışmalılar.