Haberi duymuşsunuzdur.
Katolik Kilisesi iPhone ile günah çıkartılmasını kabul etmiş.
Apple Store'da "İtiraf" (iconfess) uygulaması 2.99 dolardan satışa çıkartılmış.
Ancak Apple'ın siyasi günahların açığa çıkartıldığı Wikileaks uygulamasının Applestore'da satışına izin vermediğini de bu vesile ile hatırlamalıyız.
"İtiraf" konusunda yapılan açıklamaya göre "Katoliklerin dijital teknoloji ile de inançlarını tazelemeleri" amaçlanıyormuş.
Daha önce de Papa Benedict, 24 Şubat'taki vaazında genç Katoliklerin dijital teknolojiyi kullanmalarını ve sosyal paylaşım ağlarında birbirleri ile diyaloga girmelerini istemişti.
"İtiraf" ya da "Günah Çıkartma" Kilise'nin en eski kurumları arasında.
Biliyoruz ki bunu komünist partiler kendi dünyalarına "Özeleştiri" olarak aktarmışlardı.
Ancak özeleştiri ile itiraf arasındaki temel fark, birincinin kalabalık arasında yüksek sesle yapılması, itirafın ise bir rahibe alçak sesle yapılmasıdır.
Komünist partilerdeki günah çıkarmanın sonunda günahkâr genel olarak partiden ihraç edilir ve hatta infaz da edilebilir.
Günah çıkartmanın amacı
Katoliklerin günah çıkartmalarındaki amaç ise, onların Allah katında affedilmeleri ve öbür dünyaya günahlarından arınmış olarak gidebilmeleridir.
Vaftiz edilmiş bir Katolik, günahının pişmanlığını kabullenir ve bunu da bir rahibe itiraf ederse, inanca göre tatmine ulaşırmış.
Vatikan belgelerine göre, hafif sayılabilecek günahlar itiraf edilmeden de affolunabilirmiş.
Ama cinayet veya zina gibi ağır günahların affolunabilmesi için itiraf şartmış.
Gerçi geçmişte mesela 218-223 yılları arasında Papa olan Callistus "Pişmanlık duyanların zina ve fuhuş gibi günahlarını da affediyorum" diyerek bir fetva yayınlamış.
Ama daha sonraki uygulamada zina ve fuhuşun affedilmesi için pişmanlık yetmez olmuş ve günah çıkartma şart koşulmuş.
Din ve teknoloji
Bu konuları derinine öğrenmek için internete girdiğinizde binlerce sayfa çıkıyor önünüze.
Yani teoloji ile ilgilenenlerin dışındakiler için gereksiz bir uğraş bu.
İşin özü yukarıda verdiğim kısa bilgilerde.
Aslında dinin iletişim teknolojileri ile birlikteliği yeni bir olgu değil.
Neticede bizim dinimizde de namaz saatlerini duyuran ve inananları namaza çağıran ezan amplifikatörler ve hoparlörler aracılığı ile kitlelere iletilmiyor mu?
Radyodaki ve televizyonlardaki dini sohbet programları da buna örnek değil mi?
Amerika'da bu durum televizyonlar aracılığıyla cemaatlerini oluşturan "Televangelistler" tarafından çarpıcı biçimde uygulandı.
Ama cep telefonu aracılığı ile günah çıkartma herhalde teknolojinin dinin hizmetine girmesinde en çarpıcı örnektir.
Gerçi özellikle eşlerini aldatanların bunu itiraf etmeden dijital teknoloji ile yakalanmaları daha önce de görülen bir durumdu. Eşinin cep telefonunu kontrol eden ve daha önce konuşulmuş numaraları çeviren pek çok eş, zina olayını o anda yakalamıştı.
Sessiz gemiden haber yok
Keşke Katoliklerin cep telefonu ile günah çıkartabilmelerini mümkün kılan dijital teknoloji Sovyet Komünist Partisi çökmeden önce de var olabilseydi.
Bu sayede ideolojik günah işleyen komünistler de Apple Store'den satın alacakları bir uygulama ile bol bol özeleştiri yapabilirlerdi.
Dünyevi suçluluk sicillerinin uhrevi âleme gidilmeden önce temizlenip silinmesi, yaşayan inanları tabii ki rahatlatır.
Biz bu imkânı siyasi yaşamda yaşayan suçlulara af kanunları ile uhrevi âleme gidilmeden önce sık sık sunuyoruz.
Yavaş işleyen yargımız sayesinde hatta bazen erken tahliyelerle katilleri bile salıveriyoruz.
Tabii bunun günahkârların affedilmesi anlamına da geldiğini söylememiz mümkün değil.
Çünkü şairin dediği gibi "Sessiz Gemi" ile yolculuğa çıkanlardan hiçbiri seferinden geri dönmedi ve bize günahları dünyada affedilenlerin sonraki yaşamları hakkında bilgi gelmedi henüz.