Milleti "bidon kafa" diye aşağılayıp durdunuz ama be kardeşim insan biraz da dönüp aynaya bakar!
Ne yalan söylemeli...
Sizde bu inat, bu ısrar, bu dar görüşlülük sürdükçe...
Ne dünyanın gidişini anlayacaksınız, ne Türkiye'nin dönüşümünü kavrayacaksınız, ne de siyaseten başarılı olacaksınız.
Ekmeleddin İhsanoğlu projeniz, bir merkez parti oluşturup iktidar olma hayalleriniz, 90'ların Gladio artıklarına tekrar siyasete bulaşsınlar diye yaltaklanmaya başlamanız hep bu yüzden...
Hiç kendinize solcuyum, sağcıyım, liberalim falan demeyin.
Milletin haliyle samimi bir ilginiz yok ki, "bir şey" olasınız!
Okyanus ötesinin, neoconların ve Doğan medyasının maşasısınız, hepsi bu!
***
Hâlâ mı anlamadınız?
Siyasetin eski pozisyonları çöpe gitti.
Sol, sol değildi zaten. Seküler orta sınıfın kendini aldatma çizgisiydi.
Sağ, devleti koruma kollama reaksiyonuydu.
Merkezde millet değil, oligarşi vardı.
Bütün bunları bazen yakından, bazen uzaktan sabırla izleyen millet sonunda partiler yelpazesini savurup attı.
Merkez, Susurluk demek.
Merkez, mafyayla el ele kol kola siyaset demek.
Merkez, Batı'nın ekonomik, endüstriyel, politik montajcısı olmak demek.
Merkez, gizli ırkçılık, açık ayrımcılık demek.
Merkez, mazlum halklara kafanı bir an bile çevirip bakmamak, onların acısını paylaşmamak demek.
Yıllar böyle geçmedi mi?
Bunlar bilinmiyor mu, sanıyorsunuz?
Şimdi "
kendine" gelmiş bir halk, bir daha merkez dediğiniz siyaset kaşarlığına dönüp prim verir mi?
***
Sizi arkadan itenler şimdi de "
Solun oyları belli, bir de merkezde ittifak kurmayı deneyelim" hesapları yapıyor.
Oysa bunun sosyolojik bir karşılığı yok.
Önemli olan merkez partisi değil, "
Türkiye partisi" olabilmek!
Olamıyorsan...
Kenara çekil, oturup biraz tarih çalış, sosyoloji çalış, coğrafya çalış...
Kendine bütün Türkiye'yi, hatta bütün bölgeyi kapsayan bir ufuk çiz...
Öyle gel!