Detaylar önemlidir.
Detay dediğimiz şey makro siyaset söz konusu olduğunda bile insanın ta kendisidir.
Ağaçlar tek tek ölüyorsa, orman manzarasının bir süre daha varlığını sürdürmesi aldatıcıdır.
Dünkü yazımda CHP'nin İstanbul'da "aydınlar" dediği bir kesimle yaptığı toplantıdan söz etmiştim.
Hani Kılıçdaroğlu'nun "çatı adayımız kim olsun" diye görüş alıyormuş izlenimi vermeye çalıştığı toplantı.
Şimdi düşünüyorum da...
Ekmeleddin İhsanoğlu adı açıklandıktan sonra...
O toplantıda "Cumhurbaşkanı herkesi canlar olarak görmeli; soldan gelmeli, kültürü Anadolu kültürü olmalı" diye konuşan Alevi kesim temsilcisinin zihninden ve kalbinden neler geçmiştir acaba?
Benim bildiğim, devletin müsamere partisinin kendi seçmen kitlesinden bazı kesimleri kaçıncı aldatışı bu!
Detay deyip geçelim mi? Asla!
***
Zaten en başında
Dersimli Kılıçdaroğlu'nun Dersim lafından uzak durması boşuna değildi.
Parti merkez karar organlarında
Aleviler konusu ne zaman açılsa, hemen kapattırması...
Kürt olduğu dile getirildiğinde, birilerinin harekete geçip soyunun
Horasan Türklerinden geldiğini yazıp çizmeye başlaması...
Ve daha birçok detay aslında hayati önemdeydi.
Şimdi
CHP-MHP ittifakı ve İhsanoğlu'nun adaylığı çerçevesinde durup sormak zorundayız...
Alevilerin yeri neresi?
Alevileri Türkiye'nin partiler siyasetinin dışına çıkartıp bir tür "
çatışmacı" sol platformlara doğru sürüklemek isteyenler mi var? Evet!
Türkiye'yi Ortadoğu'daki yangınla tehdit edenler bu noktayı mı kurcalıyorlar? Evet!
***
Sakın bana yine sosyolojiden veya siyasetin tabiatındaki özelliklerden falan bahsetmeyin!
Ortalıkta sinsi hesaplardan geçilmiyor!
Okyanus ötesiyle Beykoz Konakları arasındaki karanlık bağları görmezden gelmek mümkün mü?
Fakat hükümetin de üzerine düşen çok acil bir görev var:
Alevilerin demokratik hak ve taleplerini karşılamak konusunda daha fazla gecikilmemeli!