Yeni gerçekçi sinema akımında Yılmaz Güney'in Umut filmi 'zirve kabul edilir' diye duyarız hep. Ustalar 2'ncilik payesini de, Zeki Ökten'in 'Düttürü Dünya'sına verirlermiş.
Sıradan seyirci olarak ben de koşulsuz hep benimsedim bu değerlendirmeyi.
Haa, yapım tarihi Umut'a göre daha aklı erer yaşımıza denk geldi diye, Ökten'in filminden etkilenme oranımız yüksektir ayrı.
Bilenler vardır. 'Düttürü Dünya'yı seyrederken çok sarsan, çıkış yolu arayışları, acımasız gerçekçiliğin yüzlere tokat gibi çarpması fena eder de erinir durursun...
Hele merhum Kemal Sunal usta Ankara pavyonlarında sabahlara kadar çalgıcılık yapan 'Klarnetçi Memet'i öyle bir oynar ki.
Gecekonduda yaşayan 3 çocuklu bir ailenin reisidir Memet. Arsız kayınçosu, 2 göz gecekonduyu müteahhide satmış, bunca yoksulluğa bir de evsizlik tehlikesi eklenmiştir.
Çocuklarından erkek olanı doğuştan engellidir, onun ayrı acıları da yığılır üstüne çalgıcının.
Yine de hem ele güne, hem ailesinin dırdırına, anlayışsızlığına karşı kuyruğu dik tutar. Çünkü bestelerinden kaset yapacak, çok satacak, zengin olacaktır.
Rastlantı ve dostluk
4-5 gün var, mebzul meslektaşla birlikte oldukça uzakta, Los Angeles'tayız.
'Anadolu Kültürleri ve Yemek Festivali' 4. defa gerçekleşiyor, onu izliyoruz keyifle. Bu şölenin övülecek detaylarını haber sayfalarımıza emanet edip, kendi konuma gelirsem; sözünü ettiğim ilginç ve gerçek bir arkadaşlık öyküsünü de bu süreçte gözledim, renginikokusunu çok benzettim Düttürü Dünya'nın umut-umutsuzluk sarmalına.
Nereden bu benzerlik?
Neler mi benziyor?
Bir başkasına bu hissi vermeyebilir elbette. Kendimce düşsel benzerlikler kurguladım yani.
Şöyle ki: Davetliler arasında dünyaca ünlü 2 yurttaşımız da var. Bunlardan biri yaşayan en uzun boylu insan olarak rekorlar kitabına giren Mardinli Sultan Kösen.
Diğeri ünlümüz de 'müziğin sultanı' olarak da tanımlanan virtüöz klarnet sanatçısı Serkan Çağrı.
Kadere bakar mısınız!
Boyları, huyları, konumları zerre benzeşmeyen bu iki genç adamın yolu memleketten çok uzakta, Los Angeles'ta kesişince aralarında harika bir dostluk gelişiverdi.
Şaşırtıcı olan
Aynı otelde kalıyor, aynı masada yemek yiyip, saatlerce sohbet ediyor, festival meydanında da, değişik ülkelerden gelmiş binlerce kişinin yoğun ilgisiyle karşılanıyor ikisi.
Serkan'ın sihirli klarnetine hayran olanlar kadar, Sultan'ın dev görüntüsünden etkilenip çevresine doluşanlar var.
Bir adam bunca ürkütücü bedenine rağmen, nasıl da çocuk ruhlu, sıcak kalpli, mütevazı oluyor şaşıyorum açıkçası.
Ama işte bu hali tez elden cezbediyor herkesi.
Sultan'a yanaşan ayrılamıyor kolayına yanından.
Müjdem var
Yine de ondan en fazla etkilenen yeni dostu Serkan olmalı.
Düttürü Dünya filminde engelli evladına derman için çırpınan Klarnetçi Memet gibi oldu baktım da.
Hem sağlık hem de maddi durumu hayli sıkıntıda olan yeni arkadaşı için projeler üretiyor o da. Müjdemi isterim öyleyse:
Yakında, bu büyük etkinliği düzenleyen Pacifica Enstitüsü'ne üye yurttaşlarımızın da katkısıyla, Serkan Çağrı özel bir gece hazırlayacak Sultan için.
Onu yıllardır 'Düttüren' dünyanın bu defa güldürmesi için el ele verilecek.
Üstüme ne vazife düşerse yapacağım elbette.
"Sadece fotoğraf karesinde değil, derde sıkıntıya karşı da yan yana durup güleceğiz tabii ki evlatlar" deyip söz verdim, sanırım iyi de ettim!