Bunlar değişemezler, gelişemezler, ancak başbakanın "gelişerek değiştim" sözüyle alay etmeyi bilirler.
Cumhuriyet Halk Partisi'nden sözettiğimi düşüneceksiniz ama ben Aydın Doğan'ın gazetelerini kastediyorum.
Hatırlayacağınız gibi, Aydın Doğan hükümetle giriştiği büyük kavgadan epeyce yara bere alarak çıkınca, hiç olmazsa bir süre ortalığı yatıştırma ve "görüntüyü kurtarma" yoluna gitmişti... İlk fırsatta eski mevzilerine dönmek üzere. O fırsat da bir türlü ufukta görünemiyor, o da ayrı konu.
Bir "vitrin değişikliği" yaptı. Bazı yöneticileri yürüttü, bazı sivri dilli yazarları kovdu, iktidara karşı daha "ılımlı" bir görüntü vermeye çalıştı. (Velinimeti olan sermaye grubu bile dindar sermayeyle ortak işlere girmemiş miydi canım? Devir değişiyor, hava değişiyordu.)
Ama öz, değişmemişti. Şimdi artık kamışlar daha bir inceden atılacaktı.
Üstelik faşizan "alt kadrolar" sapasağlam görevleri başındaydılar. Fakat durumları parlak değildir: Satış rakamları öldür Allah artmıyor, seçimleri de hep düşman belledikleri kazanıyor. Şimdilerde CHP içindeki hangi hizibi tutacaklarını da bilemiyorlar, şaşırıp kaldılar, bu arada MHP'ye göz kırpmayı da ihmal etmiyorlar. Lakin muhalefeti çok daha edepsizce yapanlar onları sollayıp geçtiler. Hırtlık gene de daha çok ilgi topluyor!
Bakınız ne yazmışlar: "Atatürk'ün lokantası için kapatma kararı"...
Vay gericiler vay, sonunda bunu da yaptılar, Atatürk'ün lokantasını da kapatıyorlar demek, Allah bilir içkiyi de yasaklamışlardır!
Büyük Atatürk'ün aziz hatırasına saygısızlık, öyle mi?
Altını okuyunca öğreniyoruz, Atatürk Orman Çiftliği içinde yer alan Merkez Lokantası'nın işletmecisi kirayı uzun süredir ödemeyince çıkarılmış.
Tahliye kararını da mahkeme vermiş, gerici yöneticilerden biri değil ha...
Eee, ne var bunda? Haber değeri bile yok, yer kalırsa belki tek sütuna girer iç sayfalardan birine, belki hiç girmez.
Kirayı ödemezsen Emekli Ayşe Teyze de çıkarır seni evinden... Bundan doğal ne olabilir?
Üstelik AOÇ yöneticileri lokantanın kapatılmadığını, batakçı kiracı orayı boşaltır boşaltmaz başka birine ihaleyle yeniden verileceğini ısrarla belirtiyorlar!
Fakat amaç abalıya vurmak. O zaman biz gene de yazalım: Atatürk'ün lokantasını kapattı gericiler... Kapatılmamış ama biz kapatıldı diyelim.
Çünkü Atatürk'ün orada İnönü'yle resimleri varmış (hemen bulup sayfanın başına koyalım.)
Nereye gideceklerdi, Nümune Pavyon'a mı? O zamanlar Piknik Birahanesi de yok, Mülkiyeliler Lokali de (kaldı ki ikisi de "Mülkiyeli" değiller...)
Biz gene de yazalım, Atatürk'ün lokantasını kapattılar, belki okuyan üç memur emeklisi etkilenir de oyunu CHP'ye yöneltir.
Aydın Bey, birini kandırmanın önşartı, onun da en az sizin kadar zeki olabileceğini başından varsaymaktır.
"Değişmeden değişir gibi yapma" numarasını kimsenin yutmadığını, bir dahaki toplantıda adamlarınıza söyleyiniz ve onları uyarınız.
Çünkü bu kafayla giderlerse, bunlar yarın öbür gün şunu da yazarlar: "İnönü çok partili düzene geçmekle Atatürk'ün kurduğu sistemi bozmuş, onun yüce hatırasına en büyük ihaneti etmiştir!"