Ne var? Bu basında her önüne gelen zevzek Fenerbahçe'yi "birşeylerin şampiyonu" ilan ediyor da (gönüllerin, maneviyatın, şunun bunun), biz yazınca mı yadırgadınız?
Neyse, iş bitti. LigTv'de maç anlatan çocukların sesini ağustos ayına kadar duymayacağımız için sevinçliyiz.
Aslında lig nisan ayının başında bitti (bildiğiniz birinci lig, ama adına isterseniz daha fiyakalı olsun diye süper, hiper, mega, giga falan da diyebilirsiniz)... Galatasaray şampiyon oldu.
Galatasaray, en yakın rakibi Fenerbahçe'yi tam 9 puan geride bıraktı. Averaj hesabında da tam 18 puan öndeydi. Üstelik "ikili averajda" da Fener'i geçiyordu, bir galibiyet, bir de beraberlikle...
Galatasaray aynı zamanda ligin en çok gol atan ve en az gol yiyen takımıydı.
Buna şampiyon denmezse, TFF'ye de federasyon denirdi.
Federasyon, maçları yayınlayan Lig TV'ye daha da fazla para kazandırmak için bu turnuvayı çöpe attı, yeni bir turnuva düzenledi.
Bu yeni ligde Galatasaray'ın puanlarının yarısı silindi. Sonuç "buçuklu" çıkınca yarım puan lütfen eklendi ama yeni turnuvanın sonunda ilk iki takımın puanları eşit olursa Galatasaray ikinci sayılacaktı...
Galatasaray'ın şampiyon olmaması için herşey hazırdı.
Eh, Galatasaray da bunun üzerine, "zarar yok, dokuz puan farkla değil, bir puan farkla şampiyon oluruz, yeter ki federasyon ve de televizyon mutlu olsun" dedi. Ve de öyle yaptı. Kadıköy'deki lumpen ayaklanması yatıştıktan sonra kupasını da aldı.
Fakat biz bunu kabul etmeyiz.
Nasıl CHP'nin kazanamadığı seçim, seçim sayılmıyorsa, Fenerbahçe'nin şampiyon olamadığı lig de geçersiz kılınmalıdır (burada "cahil halkın" yerine isterseniz "hakemleri" koyabilirsiniz.)
Kenan Evren olsaydı "emir ve komuta zinciri içinde ve emirle" Fener'i şampiyon ilan eder, konu kapanırdı (Küme düşen Ankaragücü'nü emirle birinci ligde tutmamış mıydı?)
Ama artık daha demokratik numaralar var.
Bu süper bilmemne iptal edilmeli, Fenerbahçe'nin şampiyon olacağı yeni bir turnuva düzenlenmelidir. Tedbir olarak, Galatasaray'ın puanlarının bu kez tamamının silinmesi, ya da Fener'e "her maçta iki gol avans", ya da "üç korner bir penaltı" gibi yöntemler geliştirilebilir. UEFA'nın buna ne diyeceği hiç umurumuzda olmamalıdır.
Gene mutlu sonuç elde edilemediği takdirde, turnuvalar Fener şampiyon olana kadar sürekli tekrarlanmalıdır. Maç önceleri sergilenen o soğuk ve "alafranga" gösteriler de terkedilmeli, örneğin yıldız tutan kızların göbekleri açılarak bize yakışacak şekilde "oryantal figürler" yapılmalı ve bu cümbüşe TFF ile LigTv temsilcileri de topuk vurarak, zil döverek, aşağıdan ve de yandan yandan kıvırarak katılmalıdırlar.
Yeni maçların, haziran ayında yapılacak Avrupa Kupası maçlarıyla çakışması hiç önemli değildir. Hem böylece, diyelim bir İspanya-İtalya, ya da bir Hollanda-Almanya maçlarında sergilenecek kötü futbolu seyretmekten de kurtulmuş oluruz.
UEFA'nın müthiş cezası da yoldadır. Federasyon Fenerbahçe'yi yakmamak için bütün Türk futbolunu yaktı. Bari o Fener'i şampiyon yapsın da kendi stadyumunu yani kendi malını yakıp yıkan ve de polis arabalarını ters çeviren lumpenlerin yürekleri soğusun...
Bu arada "en sağlam defans oyuncusunu" bir türlü öğrenemedik gitti yahu, bu kadar önemli bilgileri LigTV bizden niçin saklıyor?