Başbakan Erdoğan büyük bir başarıya daha imza atarak, devletin zirvesi olan Çankaya'ya çıkmaya hak kazandı. 28 Ağustos günü görevi Abdullah Gül'den devralarak resmen Cumhurbaşkanı olacak.
Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ne anlama geldiği hakkında birçok yorum yapılıyor. Çoğuna katılıyordum.
Bir nokta hariç...
Benim aklım şu "Yeni Türkiye" kavramının bugünkü kullanım biçimine yatmıyor. Deniyor ki "Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı oldu, işte Yeni Türkiye..."Kulağa hoş geliyor tabii ama gerçeği tam anlatmıyor. Çünkü Türkiye, "Yeni" olma sürecinde, şimdiye kadar iki temel aşamadan geçti:
1) Eylül 2010'da çok önemli bir referandum yapıldı. Anayasayı kısmen değiştiren oylamayla Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun vesayetçi işleyiş biçimi ortadan kaldırıldı.
İşte gerçek anlamda Yeni Türkiye için atılan ilk büyük adım, yüzde 58'lik 'evet' oyuyla sonuçlanan o referandumdu.
2) Türkiye'nin gerçek manada yenileşmesinin ikinci merhalesine ise 2011'in Yüksek Askeri Şûra toplantısında şahit olduk. İlk kez bir sivil Başbakan masanın başına tek başına oturdu. O an, askeri vesayetten geri adım atıldığı andı.
Yukarıda saydığım iki olay, Yeni Türkiye olma sürecinin en önemli aşamalarıydı.
Peki, bu süreçte Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin bir önemi yok mu? Elbette var ama asla yetmez.
3) Türkiye'ye "Yeni" diyebilmemiz için 1982'den, yani Kenan Evren Cuntası'ndan kalma Anayasa'nın değiştirilmesi gerekiyor.
Eğer mevcut Anayasa değiştirilmezse, Tayyip Erdoğan'ın zirvede yapacağı hamleler havada kalacak. Yani Erdoğan, Çankaya'da oturduğu sürece işleyecek, ancak görev süresi bittiğinde, mekanizma eskiye dönecek.
Aslında bunlar ilk kez söylenen laflar değil. Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı yarışında açıkladığı Vizyon Belgesi'nin başlığı neydi?
Cevap: "Yeni Türkiye Yolunda."
Peki vizyon belgesinde yer alan ve eski Türkiye'den arta kaldığı için, mutlaka değiştirilmesi gereken kurum neydi?
Cevap: "Anayasa."
"Yeni Türkiye" yolundaki en önemli adım, Yeni Anayasa yapıldığında atılmış olacak. Bu cazip tabir asıl o zaman retorikten çıkıp gerçeklik kazanacak.