Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Çankaya seçimi: Katılım da önemli

Veriler ilginç: Yurt dışında yaşayıp, oy verme hakkına sahip Türk vatandaşları 2 milyon 800 bine yakın. Bu vatandaşların sadece 230 bin kadarı sandığa gitmiş... 150 bin kadarı da sınır kapılarında oy kullanmış... Hesaplandığında katılımın yüzde 14'te kaldığı görülüyor.
Oran fazla düşük... Sanırım kimse bu kadar az bir katılım beklemiyordu. Ancak şunu da söylemek gerek: Katılımın Genel ve Yerel seçimlere kıyasla düşük olması gayet normal.
Çünkü şu anda yürürlükte olan Anayasa'da, Cumhurbaşkanı icraat makamı değil. Daha çok temsil, atama ve bazı durumlarda koordinasyon görevi var.
Yani Cumhurbaşkanı o olmuş, bu olmuş, sokaktaki insanı çok da fazla ilgilendirmiyor. Halkı asıl ilgilendiren kararları Hükümet ve Belediyeler alıyor. Onları şekillendiren de Genel ve Yerel seçimler...
Dün bir meslektaş, "Madem seçimi Tayyip Erdoğan'ın kazanacağına kesin gözle bakılıyor... Peki, niye bir meydandan diğerine koşturuyor" diye soruyordu. Yurt dışından atılan oylara baktığımızda, bu soruya verilecek cevaplardan birini apaçık görüyoruz.
Eğer katılım Türkiye içinde de düşük olursa... Tayyip Erdoğan yüksek bir oranla seçimi kazansa dahi, arzu ettiği Başkanlık rüzgârını arkasına alamayabilir.
Ben böyle bir durum olacağını sanmıyorum. Genel ve Yerel seçimlerde ulaşılan yüzde 90 civarındaki katılım oranı yakalanamasa dahi... 10 Ağustos günü tatmin edici bir sonuç alınacaktır. Örneğin yüzde 75'lik bir oran hiç de fena sayılmaz.

Sayıların siyaseti

Soracaksınız: "Yurt dışındaki Türkler yüzde 14 civarında kalırken, nasıl olur da Türkiye'de yüzde 75 beklenebilir?"
Çünkü yurt içinde "kutuplaşma" çok güçlü. AK Parti bir yanda, CHP ve MHP diğer yanda... Taraflar birbirlerine çatık kaşlar ve gıcırdayan dişlerle bakıyor.
Herkesin bildiği gibi kutuplaşma, diğerlerinden zaten fazla olan oylarını "pekiştirmiş" bulunan AK Parti'ye yarıyor. Ama tabii diğer taraf da iddiasından vazgeçmiyor. Sonuçta sandık başına gidenler artıyor.
İşte böyle bir ortamda, Tayyip Erdoğan'ın meydandan meydana koşturması boşuna değil. Seçmenini fire vermeden sandığa taşımak arzusunda... Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi sadece seçimi kaçla kazanacağı değil, seçime katılım oranı da önemli.
Yüzde 75'lik katılımda yüzde 60 almak başka... Yüzde 60'lık katılımda yüzde 60 almak başka... İlkinde, tüm seçmenlerin 45'inin oyunu almış oluyor. İkincisinde ise yüzde 36'sının...
Sorulacaktır: "Önemli olan kazanmak değil mi?" Elbette kazanmak ama Tayyip Erdoğan'ın bir iddiası daha var: Türkiye'yi Başkanlık sistemine geçirmek istiyor.
Katılım düşük olursa, kazanmasına rağmen AK Parti'yi Başkanlık fikrine motive etmekte zorlanabilir. Ayrıca muhalefet de bunu dilinden düşürmeyecektir.
Toparlarsak: Bence, kazanacağına kesin gözle bakılan Tayyip Erdoğan'ın meydandan meydana koşturmasının sebebi, sadece işi şansa bırakmamak veya ikinci tura kalmamak değil... Erdoğan'ın bir başka amacı da, katılım oranını yükseltmek...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA