Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Gelecekle ilgili siyaset planım yok" demesi birçok kesimi heyecanlandırdı. "Yoksa Gül, siyaseti bırakıyor mu" diyenler oldu.
Gül'ün sözlerinin bu biçimde ele alınması, Süleyman Demirel'in verdiği örneği getirdi aklıma...Söylediği lafın bütününe bakmayanlara şu hatırlatmayı yapmıştı 9'uncu Cumhurbaşkanı:
Kuran, "la takrabus salate" diyor. Bu kadarına bakarsanız "namaz kılmayın" demek. Ama altında bir cümle daha var: "ve entüm sükera..." Yani "içkiliyken; kılmayın."
Abdullah Gül ise tam olarak şöyle diyor: "Bugünkü şartlar çerçevesinde, benim gelecekle ilgili bir siyaset planımın olmadığını paylaşmak isterim."
Yazıya devam etmeden önce... İzmir'in 1960'lardaki renkli belediye başkanı... Asfalt Osman lakaplı Osman Kibar'ın uzun yıllar önce okuduğum bir sözünü hatırlatayım... "İnsan iki şeyden vazgeçemez" demişti, "siyasetten ve eşcinsellikten..."
Ben siyaseti kendi iradesiyle bırakan bir kişi gördüm bugüne kadar: Erdal İnönü... Diğerleri ise ölene kadar telefonlarının çalmasını bekledi.
İşte bu yüzden... Kimse bana, "Abdullah Bey 64 yaşında siyasetten uzaklaşacak; köşesine çekilip torun sevecek" demesin. Bırakın başkalarını, bunu bizzat kendisi bile söylese inanmam!
HAMLE SIRASI ERDOĞAN'DA
Peki, Gül'ün sözlerini nasıl yorumlamalı?
Şöyle: "Bugünkü şartlar" nedir?
Özetleyelim: Cumhurbaşkanını ilk kez halk seçecek... Anayasa Mahkemesi, "tekrar aday olabilir" diye karar vermişti ama AK Parti tarafından aday gösterilmezse Gül'ün şansı sıfır...
O halde kararı Başbakan Erdoğan verecek... Peki, hangi kararı verecek? Şunu:
1) Köşk'e çıktığında... Yarı-Başkanlık sistemine benzeyen bir mekanizmayı işletebileceğini... Erdoğan'ın aklı keserse... Aday olacak... Başbakanlığa da kendisine bağlı, bir dediğini iki etmeyen bir kişiyi getirecek...
Bu şartlarda Gül oyunun dışında kalır. Köşk-Başbakanlık ilişkilerinin bozulmasını beklemeye başlar.
2) Ama Erdoğan... "Köşk'te, Turgut Özal'ın durumuna benzerim; önce dediğimi yaparlar, sonra bağlantı kopar" diye düşünürse... Parti tüzüğündeki üç dönem sınırlamasını kaldırtarak Başbakanlığa devam eder.
O zaman da Gül'ün, AK Parti adayı olarak Köşk yarışına girmesi gayet normal olur. Mevcut düzen 5 yıl daha devam eder.
Dikkat ederseniz her iki durumda da... Gül'ün siyasi geleceğine ilişkin bir plan yapabilmesi için... Başbakan Erdoğan'ın bir karar vermesi gerekiyor: Köşk'e aday olacak mı, yoksa Başbakanlığa devam mı edecek?
YAPISAL FARK OLUŞTU
Akla şöyle bir soru gelebilir: "Erdoğan, Çankaya'ya aday olursa... Devletin en tepesine çıkmış olan Gül, Erdal İnönü gibi davranarak, siyasetten çekilir mi?"
Hayır, çünkü fikri düzeyde "yapısal" bir fark oluşmuş durumda. Son bir yılı hatırlayalım: Gezi olaylarından internet yasasına, MİT yasasından Twitter yasaklarına, Cumhurbaşkanı Gül birçok konuda farklı düşündüğünü belli etti.
Sadece "dışarıda" değil, AK Parti "içinde" de böyle düşünen bir kesim var. Erdoğan, Köşk'e çıktıktan sonra, o kesimin kapısını çalacağı ilk kişi Gül olacaktır.