Haberi duyduğumda güldüm; "Nelerle uğraşıyorlar; işleri mi kalmadı bunların" dedim. Ama sonra tartışılması gereken bir mesele olduğunu düşündüm. Önce haberi özetleyeyim:
Birleşik Arap Emirlikleri İslami İşler Başkanlığı... Mars yolculuğunun dine uygun olmadığını duyurdu. Gerekçe: Mars yolculuğundan geri dönüşün olmaması...
Fetvadaki açıklama şöyle: "Bu türlü tek gidişli seyahatler hayata yönelik gerçek bir risktir, İslam adına asla onaylanamaz. Mars'a gidecek kişinin burada hayatta kalmasının mümkün olmama ihtimali vardır, yani ölüme açıktır."
Bence bu fetva sorunlu...
Çünkü birbirinden farklı iki insanlık durumunu, sanki aynı şeylermiş gibi sunuyor.
Şöyle:
1) Yolculuktan geri dönüşün olmaması başka şey...
2) Yolculuğun bir nevi intihar seyahati olması başka şey...
Birinci duruma örnek: Gönüllü çift Mars'a gidiyor. Bunlar uzay gemisinde yaşıyorlar. Mars'a inip koloni kurmaya çalışıyorlar. Öğrendikleri bilgileri dünyaya geçiyorlar. Kaynakları yeterli ancak geri dönmeleri mümkün değil. Orada yaşlanıp, ölüyorlar.
İkinci duruma örnek: Mars'a gönderdiğimiz gönüllü çiftin oksijeni kısıtlı.
Oraya vardıktan beş yıl sonra oksijenin biteceği daha baştan belli. Yani gidecekler, bir süre orada çalışacaklar sonra da ölecekler.
Birinci örnekte sadece geri dönmeme durumu var. Büyük Okyanus'un ortasındaki ıssız bir adaya geri dönmemek üzere göçmekten çok da farklı değil.
İkinci örnekte ise Mars'a vardıktan faraza beş yıl sonra havasızlıktan ölmeleri yüzde 99.99 olduğuna göre (çünkü büyük olasılıkla yeni hava kaynağı bulamayacaklar), bilim için kendini feda etmek söz konusu.
Halbuki fetva iki durumu birbirine karıştırmış.
Not: Tabii bir de intiharın çeşitlerini tartışmak gerek. Kendini savaşta feda edene kahraman-şehit diyoruz da, niye bilim için kendini feda edeni günahkâr ilan ediyoruz?
Bu iki olayın, "Hayat anlamsız" diyerek kendini köprüden atmaktan çok farklı olduğunu siz de kabul edersiniz herhalde.