Olayı biliyorsunuz: Zeytinburnu'nda iki yüksek bina inşa ediliyor.
Kadıköy-Haydarpaşa tarafından baktığınızda, kuleler, Sultanahmet Camii (ve Ayasofya) minarelerinin tam arkasında yer alıyorlar. Böylece tarihi yarım adanın silueti bozulmuş oluyor.
Bu durum Ekim 2011'de de tartışılmış; kulelerin tıraşlanması, yani kat indirimine gidilmesi söz konusu olmuştu.
Bunun üzerine ben de, "Ertuğrul Günay samimiyse, önce Gökkafes'e dokunsun" başlıklı bir yazı kaleme almıştım: Gökkafes skandallar anıtı olarak Dolmabahçe Sarayı'nın ve Valide Sultan Camii'nin tepesine binmişken... Sultanahmet'e en az 9 kilometre uzaktaki kuleleri sorun edeceksiniz! Tuhaf...

Örnek mi istemiştiniz?
Tabii dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Günay aradı. Kızgındı. Gökkafes'in kendi iktidarlarıyla bir alakası olmadığını... Yasal engeller yüzünden, aslında karşı oldukları bu heyulaya dokunamadıklarını söyleyip ekledi: "Benim dönemimde yapılmış bir şey varsa gösterin."
Örneği verecektim elbette ama zaten gergin olan konuşma daha da gerginleşecekti. Sustum.
Ne mi söyleyecektim? Elbette bir Kadıköylü olarak, Mühürdar'a yapılan oteli...
Hemen belirteyim: Ne yüksek binalara karşıyım, ne de otellere... İstanbul'un daha nice yüksek binaya ve otele ihtiyacı var. Önemli olan bunların nereye ve ne şekilde yapılacakları...
Kadıköy'de hâkim olan mimariye ve emsallere hiç ama hiç uymayan bir otel diktiler. Hem yüksekliği katbekat fazla, hem de siyah cam giydirilmiş bir ucube.
Şehirciliğin,kent estetiğinin hiçbir kuralına uymuyor. Adeta King Kong, Maslak'tan söktüğü binayı Kadıköy'e kondurmuş gibi.

Kadıköy'ü bitirdiler
Bitmedi! Bir de Göztepe- Selamiçeşme'deki eski meteoroloji istasyonu arsasına dikilen 40 katlı dört kule olayı var.
Velhasıl, otel ve kuleler, Kadıköy'ün siluetini tamamen değiştirdi. Artık Selimiye Kışlası, Haydarpaşa Tren İstasyonu ve halen MÜ'nün kullandığı tarihi Haydarpaşa Binası simgesel özelliğini kaybetti.
Ama bunu dert edinen hiçbir siyasetçi görmedim ben: Varsa yoksa tarihi yarımadanın camileri... Kadıköy'e ise üvey evlat muamelesi yapıyorlar.
Tekrar ediyorum: Zeytinburnu'ndaki iki kule, Sultanahmet'e dokuz (9) km. uzaklıkta. Selamiçeşme'deki dört kuleyle Kadıköy arasında ise sadece dört (4) km mesafe var.
(Not: Bu bağlamda Kadıköy'deki en büyük skandal ise Siyami Ersek Kalp Hastanesi'nin 1990'larda dikilen 22 katlı kule binasıdır.)

Parasını ödemek gerek
Özetlersek...
1) Plandan, vizyondan, estetikten yoksun işler yapılıyor... Ortaya yanlış bir şey çıkınca da, feryat ediliyor.
Zeytinburnu'ndaki müteahhit, "Buraya iki kule dikip Sultanahmet'in siluetini bozacağım" mı dedi?
Adam hesap kitap yapmış. Gereken izinleri alıp, binaları dikmiş. Eğer kat tıraşı istiyorsanız, bedelini ödemeniz gerekir. O parayı ödediğiniz anda da, halkın parasını çarçur etmiş olursunuz.
2) Neden Sultanahmet'e gösterdiğiniz ihtimamı, (mesela) Anadolu yakasına göstermiyorsunuz? Kadıköy'dekiler tarihi eserler, cami olmadıkları için, yeteri kadar değerli sayılmıyor mu?