Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, 'I. Uluslararası Yaşlanma Sanatı Kongresi'ne katılmış. Konuşmalar sırasında ekrana getirilen unutkanlıkla ilgili karikatüre çok gülmüşler.
Bilirsiniz: Balıkların hafızasının çok zayıf olduğu söylenir. Hatta bu yüzden balık hafızalı diye bir deyim ortaya atılmıştır. Bu karikatürde iki balık konuşuyor:
- Az evvel sana verdiğim 50 milyon borcu versene...
- Ne borcu? Borcum yok benim.
- Niye durup dururken, "Borcum yok benim" dedin?
- Öyle bir şey demedim ki...
- Ne demedin?
(Not: Erdoğan ve Şahin'in az önce gördükleri bir karikatürün tekrar ekrana getirilmesini istemelerini neye yormalıyız?
Aynı zevki tekrar yaşama arzularına mı, yoksa unutkanlıklarına mı?)
En kısa fıkra
Birçok sanat dalında olduğu gibi, fıkranın da az ve öz olanı makbuldür. Konferanstaki karikatür lafı biraz uzatmış. Daha kısası şöyle...
Yaşlı adam, doktora yakınır:
- Bende unutkanlık başladı.
- Ne zamandan beri?
- Ne, ne zamandan beri?
Çağrışım yöntemi
Giderek artan unutkanlık, yaşlılarda Alzheimer (bunama) hastalığının başlangıcı olarak kabul edilir. İlaçlarla, hafıza egzersizleriyle kaçınılmaz son ertelenmeye çalışılır.
Bununla ilgili bir fıkra duymuştum. Minimalist çizgide değil. Biraz uzun. Ama okumaya değer:
Yaşlı adam hafıza terapisine gitmektedir. Evine ziyarete gelen arkadaşı sorar:
- Faydası oluyor mu bari?
- Hem de çok. 'Çağrışım' yöntemi sayesinde her şeyi hatırlayabiliyorum.
- Valla mı? Doktorun adı ne?
- Hemen aklıma gelmedi. Ama bak şimdi nasıl bulacağım... Hani bizim bahçede, beyazlı-sarılı, güzel kokan çiçekler var. Onlara ne deniyor?
- Nergis mi?
- Hah, evet, nergis... Nergiiis, sevgiliiim, benim gittiğim doktorun adı neydi?
Hatırlanmak sevindirir
Güçlü hafıza ilginç bir özellik... Tanışmamızın üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen, ismimizi hatırlayan insanlara özel muamele yaparız.
"Beni önemsiyor ki ismimi unutmamış" diye düşünürüz. Halbuki o anda asıl önemseyen biz oluruz.
Bunun önemsenmekle bir alakası yoktur çoğu zaman. Güçlü hafıza; hızlı koşmak, iyi işitmek, uzakları görmek gibi bir doğal özelliktir.
Tabii seçici hafıza da bir gerçek... Bir arkadaşım vardı. Tanıştığı kızların ismini asla unutmazdı. Bir yıl, iki yıl sonra dahi karşılaştığında, faraza, "Ece nasılsın" derdi.
O arada gözlerinin içini güldürmeyi de unutmazdı... Bu "ilgi" karşısında eriyip giden nice Hale ve Jale gördüm...
Kulağınıza küpe olsun
Genç arkadaşlara bir tavsiyem var: Sadece kendi hafızanızı değil, başkasının hafızasını da hesaba katarak hareket edin. Nasıl mı?
ABD'li yazar Maya Angelou'nun (d. 1928) sözü kulağınıza küpe olsun: "İnsanlar, söylediklerinizi unutabilir... Neler yaptığınızı da unuturlar... Ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmazlar..."
Bu lafı unutana sopa var!