Ben okulun fevkalade önemli bir kurum olduğunu yürekten benimsemiş bir kuşaktanım. Hiç okulda okumuşla, okumamış bir olur mu?
Ancak bu inanışı toptan değiştirmesek de, hiç olmazsa gözden geçirmemiz gerekiyor. Hem de en kısa zamanda...
Şu habere baksanıza... 17 yaşındaki Britanyalı lise öğrencisi Nick D'Aloisio, "uzun bir haberi özetleyerek, akıllı telefonlarda kolayca okunabilir hale getiren" Summly adlı bir uygulama hazırlıyor.
Sonra da bunu, on milyonlarca dolara Yahoo firmasına satıyor. Resmi miktar henüz belli değil ama 30 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
D'Aloisio ayrıca önümüzdeki günlerde Yahoo'nun Londra ofisinde çalışmaya da başlayacak.

Risk sermayesi hemen uyandı
Daha da ilginci... D'Aloisio bu programı geliştirmeye 15 yaşında başlıyor. Programın ham halini, dijital teknoloji âleminden haberler veren bir blogda yayınlıyor.
Bir süre sonra Nick'in ne yapmak istediğini fark eden risk sermayesi sahibi milyarderler, devreye girip para veriyorlar.
Böylece genç programcı ve girişimci, Londra'da büro kiralayıp yardımcılar çalıştırmaya başlıyor. Ve sadece bir buçuk yıl içinde 30 milyon dolarlık bir değer yaratıyor.

Mevcut eğitim yetersiz
Giderek daha sık rastladığımız bu tür haberler niye önemli? Niye okul hakkındaki fikrimizi değiştirmeliyiz?
TV, internet, yuvalar ve anaokulları sayesinde çocuklar ilkokula başladıklarında okuma-yazma işini çoktan halletmiş oluyor.
Peki, Nick D'Aloisio ve benzerlerinin ihtiyaç duyduğu türden bilgileri (bilgisayar programlamak, uygulama geliştirmek gibi) okul onlara sunuyor mu? Hayır.
Çocuklar o tür bilgileri kendi çabalarıyla öğreniyor. Üstelik okul, bırakın bilgi vermeyi, o bilgiye nasıl erişeceklerini de öğretmiyor. Yani okulun muhtevası da yetersiz, yöntemi de...
O halde Nick D'Aloisio niye okula gidiyor? Niye kendisine hiçbir işine yaramayan bilgiler öğreten bir lisede okuyor?
İngiliz'i, Türk'ü fark etmez... Dünyadaki baskın eğitim sisteminin bu çocukların yeteneğini anlaması ve onlara yol göstermesi mümkün değil.

Tornacı değil heykeltıraş okul
Öte yandan okuldan vazgeçmek de imkânsız. Çünkü mesela topluma çok gerekli mühendislik, doktorluk, hukuk gibi alanlar için okul şart. Tecrübenin de gerekli olduğu bu tip alanlarda, 15 yaşında harikalar yaratmak mümkün değil.
Benim buradan çıkardığım sonuç şöyle bir şey: Hazır Kürt/ PKK sorunu çözüm yoluna girmişken... Ulus devlet en önemli asimilasyon araçlarından biri olan "Tevhidi Tedrisat" (Öğretimin Birliği) Kanunu'nu kaldırmak... Onun yerine bambaşka bilgiler öğreten okullar açmak gerek.
Öğretimin birliği diyerek, bir tornadan çıkmış gençler yetiştiriyoruz. Ancak zeki olanlar ve iyi okullara gidebilenler kendini kurtarıyor.
Halbuki bizim farklı tornalara... Hatta torna benzetmesi de uygun değil... Bizim çocuktaki yeteneği keşfedip şekillendirecek heykeltıraş okullara ihtiyacımız var.