Geçen gün Türkiye'nin nüfusu üzerine yazarken... 2050 yılı civarında bugün bazı gelişmiş ülkelerdekine benzeyen bir dengesizliğin ortaya çıkacağından söz etmiştim.
Nüfusumuz hem yaşlanacak, hem de artış hızı düşecek. Öyle ki 2050 civarında nüfusta azalma dahi gözlenecek.
Emekliler daha da uzun yaşayacak. Yaşlılar bakıma muhtaç geniş bir zümre oluşturacak. Kanser vakaları ve organ ihtiyacı katlanarak artacak.
Vasıfsız işlerde çalışacak genç bulmakta zorluk çekilecek. İşgücü açığını kapatmak için diğer ülkelerden genç göçmenler kabul edilecek.
Tüketimin şartları değişecek: Oyuncak satışları azalırken, tekerlekli sandalye satışları artacak.
İşte bu dengesizliğin önlenmesi için bugünlerde ailelerin üç çocuk yapması gerekiyor. Ancak o şekilde birkaçına değindiğim sıkıntıları göğüsleyebilir Türkiye...

Bir tank = 10 bin Mehmetçik
Farklı ideolojiler, nüfusa da farklı biçimde bakar. Mesela hoyrat milliyetçilerin kafası, "Büyük Nüfus = Güçlü Türkiye" şeklinde çalışır.
Ne var ki bu, Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir fikirdir. Orduların kafa kafaya geldiği, sayısı fazla olanın genellikle savaşı kazandığı bir dönemdi o... İleri teknoloji ve nükleer silahlar bu bağlantıyı çoktan kopardı. Gökyüzüne hâkim misin, uzaya hâkim misin, siber âleme (internet, virüsler, vs) hâkim misin? Asıl mesele bu...
Biz 73 milyonuz ama yardım gemisi Mavi Marmara'ya uluslararası sularda saldırarak 9 vatandaşımızı katleden 8 milyonluk İsrail'e bir şey yapabildik mi? Bağırdık çağırdık ama yarım ağızla dahi olsa "pardon" dedirtemedik.
TSK'nin, "Güçlü Ordu = Güçlü Türkiye" denklemi nasıl yanlışsa, hoyrat milliyetçiliğin "Büyük Nüfus = Güçlü Türkiye" denklemi de yanlış...
Yıllar önce TV'de bir asker, "Sovyetlerin bir tankı için 10 bin asker bulunduruyoruz" demişti... Düşünün işte: 10 bin Mehmetçik ede ede bir tank ederken, hâlâ Ulubatlı Hasan efsanesiyle geçinip gidiyoruz.

O noktada susuluyor
Nüfus tartışmasında, zurnanın zırt dediği yeri biliyor musunuz?
Kafası çalışan milliyetçilerin, ırkçılıkla suçlanmamak için büyük medyada dile getirmediği... Ama kendi aralarında konuştuğu şey: Kürt nüfusu... Teknik tabiriyle "ortanca yaş" denilen... Büyükten küçüğe sıralama yaptığınızda ortada kalan kişinin yaşı açısından Türkiye ortalaması 29.7...
Bu ortalama Doğu illerinde düşüyor: Şırnak (18.3), Bitlis (20.3), Mardin (20.3), Diyarbakır (21. 4)...
Batıda ise yükseliyor: Çanakkale (36.9), Balıkesir (36.8), İzmir (33.7), İstanbul (30.4), Ankara (31.5)...
Özetin özeti: Kürt nüfusu, Türk nüfusundan çok daha hızlı artıyor ve Tükler yaşlanırken, Kürtler gençliklerini koruyor.

Kim çoğunlukta?
Biliyorsunuz, Kemalistler tarafından bir ulus-devlet olarak kurulan cumhuriyet, Türk milliyetçiliğine dayanıyor. Bütün eğitim, siyasi- ideolojik simgeler ve çeşitli alanlarda izlenen politikalar bunun üzerine kurulu. Ancak ulusdevletin varlığını kabul etmediği... Ettiği anlarda da milletin içinde eritmeye çalıştığı Kürtlerin... Nüfus bağlamında "sorun" oluşturduğu ve daha da oluşturacağı artık net biçimde ortaya çıktı.
Gün gelecek, meşruiyeti sağlayan "hâkim millet" söylemi geçerliliğini yitirecek. Azınlık, çoğunluğu yönetiyor olacak.
1000 Puanlık Soru: Bu açıdan bakıldığında... Kürtaj konusunun, tam da Uludere tartışmalarına alternatif olarak ortaya atılması tesadüf mü, değil mi?